Kayboluyorum ağır ağır siliniyorum bi başka deyişle,
Akşamlar üstüme geliyor.
Efkarlı karanlıklar altında eziliyorum,
Sırlar bir bir ortaya çıkıyor..
Sarhoşum diyorum sonra vazgeçiyorum çaresiz,
Ya yine gizli gizli kaçıp içtiğimi duyarsa ne derim tanrıya...
Toprak gibi dağıtıp gitti beni
Kelebek gibi naçar azraili bekliyorum şimdi.
İstanbul caddelerindeyim şimdi,
Öyle bi duman var içimde,
Yüreğimdeki ta içimdeki seni boğmaya çalışan...
Bedelini ödüyorum şimdi beyhude yazdıklarımın,
Yalanlarımın.
Ukala bir şiir bırakıp masanın en kıyısına,
Gitmek istedim sonra çok uzaklara
Herşeyimi tek varlığımı bırakıp İstanbulda.
Hissi duyguların,sigara dumanının,dibi tatsız biranın...
Hiç bir şeyin sarhoşluk verdiği de yok artık.
Kayalara oturup içinden gelenleri yazmak sonra,
Beğenilmeyeceğini bilsende şiirlerinin,
Yazmış olmak için,
Şair hissetmek için yaz bir süre daha...
Günahlarımı alıyorum yanıma,
Şiirlerimi bırakıyorum ardımda...
Onu başkasıyla görmek varya
İğneleyen ağrıların her yanını sarması gibi,
Sis içinde biraz daha görmek için çabalarsın ya,
İşte öyle beyhude öyle biçare...
Üzüntümün tek serseriliği,tek eşkıya bakışları bundan.
Ziyan oldu yüreğim
Bi sigara daha yaktım ki nefesimi tıkasın
Adını haykırmasın isyankar duygularım....
Bu bir vedadır sana,bir çiçeğin koparıldıktan sonraki,
Can çekişme süresinin bitişi veya...
Arkamdan ağlama beyhude yalandan,
Ağlayıpta yine başkasına gideceğini bilmek,
Sancılara boğar mezardaki yalnızlıkta.
Artık vakti geldi azrailim al şu ağır yükümü üstümden,
Kimseye gösterme ama,mülteci yaşadı şrfden
Üzülme çiçeğim yine yazıcam güneş vurmasada mezarıma,
Karanlıkta kalsa da kağıdım kalemim
Gözlerimle yazıcam sana.
Seni nasıl sevdiğimi haykırıcam İstanbul sokaklarına.....