Doğallık cilde uygun tonları seçmekten geçer...
Her ne kadar asıl doğallık, makyajsız ve temiz bir yüz ile dışarı çıkmak olsa da, ufak tefek kusurları gizleyen, yüzün güzel bölümlerini ön plana çıkaran ve vurgulayan, yüze farklı bir renk ve hava katan bir makyaja kim hayır diyebilir ki? Ama elbette abartıya kaçmadan yapıldığı takdirde...
Makyajda doğallık, doğru renklerin seçilmesinden geçiyor. Doğal bir makyajın ilk ve en önemli adımı ise doğru fondöten ve pudrayı seçmek. Tabi her şeyden önce cilt tipine göre bir fondöten ya da pudra seçmek gerekiyor. Yağlı ve karma cilde sahip olanlar yağ bazlı yerine mutlaka su bazlı bir fondöten tercih etmeli ve yüzlerinde istemedikleri bir parlama ile karşılaştıkları takdirde de pudralarını fondöten üzerine tatbik etmeliler. Buna karşın kuru bir cilde sahip olanlar pudradan mutlaka kaçınmalı.
Ayrıca cildin doğal rengine uyumlu bir fondöten ve pudra seçmek de son derece önemli. Beyaz cilde sahip olan birinin sarı bazlı bir fondöten kullanması, olduğundan daha yaşlı göstermesine sebep olacağından, tercih edilmemeli… Buna karşın buğday renginde bir cilde sahip olan biri de göz altı aydınlatıcılarını açık renklerde tercih etmemeli...
Bu sezon makyajda soğuk renkler ön planda...
Bu sezon sedefli, simli, parlak renkler demode olarak tanımlanıyor. Birçok markanın ürün gamında da özellikle farlarda, mürdüm, yeşil, mor, mavi ve gri gibi soğuk renklerin tercih edildiği görülüyor. Renkler soğuk ama canlı...
Her ne kadar o günki kıyafetin rengi de makyajın ana tonlarını belirlemekte etkili olsa da, bu sezon özellikle farlarda gözle zıt renkler kullanılarak, gözler vurgulanıp ön plana çıkarılıyor. Dudaklarda ise alabildiğine parlaklık ve pembenin en uçucu tonlarını yansıtan parlatıcılar tercih ediliyor.
Allıkta ise, doğallığı yakalamak için cilt renginden birkaç ton daha koyu allıklar tercih edilmeli...