'Bir boyda dizilmişler,hepsinde ay-yıldız var,
Hizaya girmiş gibi,bu gün de ayaktalar! ..'
Şehit Mehmedimin son sözü Allah Allah oluyor,
Elinde solmuş bir fotoğraf yüzü gül gibi soluyor,
Ey kahpeler, bu şeni dünya sizlere de kalmıyor,
Kahpeler kahpece vuruyor Mehmet şehit oluyor.
Cepheden Cennet'e gider kutlu bir yol,
Ilık ılık eser, şehit kokulu yel,
Başını göğsünü, delmiş bir şarapnel,
Şehitlerim... Şehitlerim...
Hani asker ağlamaz diyorlardı,
İşte ağlıyor,
Hani asker sevmez diyorlardı yarim aklımdan çıkmıyor,
Hani asker ölmez diyorlardı baksana Azrail'in elinde ismim yazıyor.
Minarelerde sabah ezanı okunurken
Kan kusuyor kalleş düşman ateş ederken
Allahu ekber der gazi şehit yere düşerken
Tarih yazdı gazilerle birlikte şehitler
Ablası, okşuyor mezar taşını
Anası, kokluyor kabir taşını
Baba, akıtıyor gözün yaşını
Kan akıyor gözlerinden Hüseyin.
Çilelidir ceddim çile yıldırmaz
Başı koltuğunda şehit aldırmaz
Mekanı bilinmez,mekan sorulmaz
Silin göz yaşını silin analar
Şehit oldu, şahit bizden kapanlar
Cepheye koştum, geriye bakmadan
Vatanıma, gençliğime doymadan
Mezardayım yıkanmadan, tabuta konmadan
Ağıtları bırak, mezarıma öyle gel
Gözyaşlarını sil, bir demet gül alda gel...
Yine bugün;
Alabildiğine sevdalı esiyor rüzgar,
Esebildiğince deli.
Yağmur bardaktan boşalırcasına yağıyor;
Dolu,dolu...
Buram,buram kokuyor toprak.
Hüzünler yaprak yaprak açıyor.
Bugün;
Bütün çiçekler mahzun,
Yapraklar yeşilliğince ürkek şimdi.
ŞEHİTLERİN VERDİĞİ ZARAR
Şehitler verir mi, yaşayanlara zarar?
Gece harekete, geçermiş güya mezar.
Bazı şehitler de, cesedine bürünüp,
Konuşurlarmış hep, insanlara görünüp.
Sorulmuştu bana, bu soru bir sohbette,
Cevap vermeliydim, susamazdım elbette;
-Ölü değildir ki, o şehitler bilirim,
Yalnız ben bilemem, şehitleri gören kim.
Şehitler bizlere, asla etmez eziyet,
Ama mevcuttur tam, bunun tersi vaziyet.
Hiç etmediğimiz, kalmadı şehitlere,
Kemiklerini hep, çiğneriz de kaç kere.
Dikmeyiz çoğuna, basit bir mezar taşı.
Dindirilmemiştir, yakınının göz yaşı.
Nerde canlarını, verdikleri değerler?
Bizce kıymetli mi, bırakılan eserler?
Var mı ruhlarını, şad edecek bir nesil?
Şehidi bilmeyen, güven verir mi, nasıl?
Hangi ruh idi ki, şehidi şehit yapan?
Şimdi o ruh yiyor, tırpan üstüne tırpan,
Temelde dinamit, üstte bayram havası,
Kaç kişiye derttir, şehitlerin davası?
Duyun, arşa çıkmış, şehitlerin sancısı!
Bizler şehitlerin, hovarda mirascısı.
Son nefes Kuran'la verilirdi hem ezber,
Şimdi Kuran'dan da, uzak tutulur gençler.
Altta şehit dolu, üstte haçlı mezarı,
O haçlı ki bizim, için hazır hızarı.
Ölüme koştular, dilde hep Allah Allah!
Evladının çoğu, gücü edinmiş ilah.
Şehitlerden asla, zarar görmeyiz bizler,
Bizim yüzümüzden, onların ruhu sızlar...
Mirasın hesabı, Allah'a verilecek,
Şehitlerden korkmak, değil utanmak gerek!