FRM34
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

FRM34


 
AnasayfassLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Kuvayi Milliye Telgrafçıları

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Merve
Prenses
Prenses
Merve


Kadın
Mesaj Sayısı : 3312
Yaş : 35
Kayıt tarihi : 21/09/07

Özellikler
Rep:
Kuvayi Milliye Telgrafçıları Left_bar_bleue1907/1907Kuvayi Milliye Telgrafçıları Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Kuvayi Milliye Telgrafçıları Empty
MesajKonu: Kuvayi Milliye Telgrafçıları   Kuvayi Milliye Telgrafçıları EmptySalı Ekim 30, 2007 3:42 pm

Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında, dönemin en ileri haberleşme aracı olan telgrafla yürütülen çok çetin bir kavganın rolü yadsınamaz

Fatsalı Halim Efendi , Telgrafçı Hamdi Bey gibi çok sayıda isimsiz telgrafçı, İstanbul'daki İngiliz haberalma kaynaklarının akıl almaz baskı ve kuşatmasını kırarak Anadolu'ya gizli bilgileri sızdırmıştır.

Mustafa Kemal , savaşın seyrini, haberleşmenin başında bulunarak, bilgi akışını izleyerek kontrol altına almış, dönemin en hızlı iletişim olanağını kullanarak zamanın en çağdaş teknolojisinden yararlanmıştır.


******, Kurtuluş Savaşı'nın örgütlenmesini, vali ve ordu komutanlarıyla yaptığı eşgüdümü telgrafla gerçekleştirmiş, Saray'a karşı geliştirdiği stratejiyi kendisine bağlı telgrafçılarla yürütmüştür. Posta-Telgraf idaresinin İngilizlerin elinde olmasına karşın, en olumsuz koşulların aşılmasını isimsiz kahraman telgrafçılarla başarmıştır.

Telgraf hatlarının tahrip edildiği, telgrafhanelerin basılıp dağıtıldığı bir ortamda yurtsever telgrafçılar, Mustafa Kemal'in hizmetinde yer almış; O'na bilgi aktarabilmek, iletilerini yerine ulaştırabilmek uğruna canlarını hiçe sayarak çalışmışlardır.

Osmanlı Harbiye Bakanı Süleyman Şefik Paşa'nın, kolorduların kendi aralarında şifreli telgraf gönderemeyeceklerine ilişkin yasağına, Kâzım Karabekir Paşa , ''Seferber düşmana karşı askeri sırları açıklamanın kanunlara göre cezası idamken, siz askeri sırların açıklanması emrini veriyorsunuz. Bilcümle kumanda makamlarının da hudutlara varıncaya kadar şifre muhaberatının men edilmesi, ancak Ermenistan'ın ve mevcudiyetimize düşman olanların menfaatına kaydedilebilir'' şeklinde karşı çıkmıştır.

Yine Ali Fuat Paşa, Şefik Paşa 'yı telgraf başına çağırtarak kendisine ihtarda bulunmuş ve şifre yasağının 24 saat içinde kaldırılmasını, aksi takdirde bütün postaneleri askeri işgal altına alarak şifre ile haberleşmeye devam edileceğini bildirmiş ve bu uyarıya bütün kolordular destek vermişlerdir. Düşman yandaşlığının ezici baskı ve teslimiyet ortamında az sayıda telgrafçı, savaşın iletişim kanallarının açık kalması için mücadele etmiş, kesilen telleri onarmış, direkleri yenilemiş, postaneleri İngiliz işgaline, kontrolüne karşı canıyla korumuş, ******'ün ''telgraf savaşı''na cepheden katılmıştır.

Manastırlı Telgrafçı Hamdi Bey (1883 - 1945)

İstanbul'un İngilizler tarafından işgal edildiğini her türlü tehlikeyi göze alarak Anadolu'da Milli Mücadeleyi başlatmış olan Mustafa Kemal'e bildirmiştir. İngilizler 16 Mart 1920'de İstanbul limanına büyük bir zırhlı ile gelerek devlet dairelerini işgal etmeye başladılar. Bu arada Son Osmanlı Meclis-i Mebusanını bastırdılar.


Hamdi Bey'in telgrafı bir anda kesilince Mustafa Kemal İstanbul'un işgalinin tamamlandığını anladı. İstanbul işgalinin hemen ardından görevini sürdüremeyeceğini gören Telgrafçı Hamdi Efendi, Ankara'ya gelerek Ziraat Okulu'nda kurulan karargahta telgraf memurluğu görevine devam etmiştir.

Ali Kemal'in şahsında mandacılığı savunan İstanbul basını

ve uzantıları, bütün kinlerini Mustafa Kemal'e karşı yöneltmişler, her türlü ihaneti haber olarak aktarmışlar, emperyalizmin iliştirilmiş (embedded) gazetecilik örneğini vermişlerdir.

Mandacı Rauf Ahmet'in gazetesi İstiklâl, gençliğin yayımladığı ''bağımsızlık'' yanlısı bildirilere karşı çıkmış, onları ''sükûnete'' davet etmiştir. Üniversite gençliğinin, ''Her türlü manda şeklini reddeder ve buna uymayacak barış antlaşması maddelerine boyun eğmeyeceğimizi ilan ederiz'' şeklinde yayımladıkları bildirileri, heyecanla verilmiş kararlar olarak nitelemiştir.

İçişleri Bakanı Ali Kemal, aynı zamanda Harbiye Bakanı gibi davranıp Mustafa Kemal'i azletmiş ve durumu tüm vilayetlere bildirmiştir. Sabah gazetesi de desteğini gecikmeden açıklamış; Ali Kemal'in emirlerine uymanın bir ''vatan borcu'' olduğunu, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının, düşmanın oyununa geldiğini yazabilmiştir.

Karartılmış ve her türlü psikolojik savaşın yürütüldüğü bir ortamda bir grup yurtsever telgrafçı, ******'ün haber alma kanallarının açık kalması için savaş vermiştir. İşte bunun içindir ki, Kurtuluş Savaşı bir anlamda ''telgraf savaşı'' olarak da kabul edilebilir. ******, bütün yapmak istediklerini, yaptıklarını, talimatlarını, savaş şifrelerini telgrafla yürütmüş; her an ve her koşulda ona başvurmuş; tarihin sayfalarını, yarı beline kadar eğilmiş, yorgun ve ahşap direkler arasında sarkıp duran tellere aktaran telgrafçılara emanet etmiştir.

Bugün, ülkemizin kamusal alanlarıyla birlikte, haber kanalları da ''küreselleşme'' savlarıyla yabancıların eline geçiyor. Kurtuluş Savaşı'nda mütareke basını, düşmanın haberalma kaynağı gibi çalışmış, ihbarcılık yaparak milli mücadeleye katılanların düşman eline düşmesine neden olmuş ve vatana ihaneti kendilerine yakıştırabilmişlerdir.

Lozan görüşmelerinde, iletişimin yeterli olmaması nedeniyle sıkıntı yaşanmıştır. Ankara'dan Lozan'a bilgi ve talimatlar şifreli telgraflarla, önce ''Köstence'' telgraf merkezine, oradan da Lozan heyetine gönderildiği için, İngilizler tarafından şifreler ele geçirilip çözülmüş ve bu durum onların üstünlük sağlamalarına yol açmıştır.

Heyetin yapacağı konuşmalardan haberdar olmuşlar ve önce Kerkük petrollerini ele geçirmişler, daha sonra Musul sorununu erteleyerek siyasal üstünlük sağlamışlardır. Lozan görüşmeleri esnasında sağladıkları haber alma üstünlüğüyle ve Doğu'da, Kürt ayaklanmaları çıkartarak Musul ve Kerkük'ün savunulmasını güçleştirmişlerdir.

İşte bütün bu olumsuzluklar dikkate alınarak, PTT'nin ulusal olmasına daima özen gösterilmiş, İngilizlerin elinde olan Posta-Telgraf İdaresi'ne karşılık Ankara'da, TBMM Hükümeti Posta Müdürlüğü kurulmuştur (1920).

Sonuç:

Bugün çok sayıda ülke, haberleşme başta olmak üzere özelleştirmeleri terk etmektedir. Brezilya, Arjantin, Venezüella kamu kaynaklarını yeniden halkın hizmetine iade ediyor. ABD, AB ve İngiltere, haberleşme kanallarının yarıdan fazla hissesini kamuda bırakmaktadır. Ülkeler, haber kanallarını yabancılara devretmemektedir. Bağımsız El Cezire televizyonu olmasa, ABD'nin Irak'taki katliamları öğrenilemeyecek...

Ülkemizde, ''TELEKOM'' satılarak iletişim kanallarımızın dünya çapındaki gücü yabancıların eline geçmiş oldu. Oysa yakın tarihimiz bize, emperyalizme karşı yapılan savaşların, iletişim ve haber alma savaşını da tetiklediğini göstermektedir. Haber kanallarımızı kamu yararı, ülke güvenliği ve stratejik önem açısından ele almak ve özelleştirmekten vazgeçmek zorundayız.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
By_Lives
Aktif Üye
Aktif Üye
By_Lives


Erkek
Mesaj Sayısı : 306
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 30/04/07

Kuvayi Milliye Telgrafçıları Empty
MesajKonu: Geri: Kuvayi Milliye Telgrafçıları   Kuvayi Milliye Telgrafçıları EmptyCuma Kas. 09, 2007 9:41 pm

ty
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Merve
Prenses
Prenses
Merve


Kadın
Mesaj Sayısı : 3312
Yaş : 35
Kayıt tarihi : 21/09/07

Özellikler
Rep:
Kuvayi Milliye Telgrafçıları Left_bar_bleue1907/1907Kuvayi Milliye Telgrafçıları Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Kuvayi Milliye Telgrafçıları Empty
MesajKonu: Geri: Kuvayi Milliye Telgrafçıları   Kuvayi Milliye Telgrafçıları EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 9:44 am

bişi dğil
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kuvayi Milliye Telgrafçıları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
FRM34 :: Geçmişten Bugün'e Türk Tarihi :: Osmanlı İmparatorluğu-
Buraya geçin: