Kur'an,
insanlığın hakikî saadetini te'min edecek her türlü îtikad, amel ve
ahlâk esaslarını ihtiva eder. Hem lâfzı, hem de mânası itibariyle, en
büyük ve ebedi bir mu'cizedir.
Peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmuştur:
"Hiçbir peygamber yoktur ki, onlara kendi zamanlarındaki insanların
inandıkları kadar mu'cize verilmiş olmasın. Mu'cize olarak bana verilen
ise, ancak Allah'ın bana vahyettiği (Kur'an)dır. Bunun için kıyâmet
gününde ben, peygamberlerin en çok ümmeti bulunanı olacağımı ümid
ederim."
Gerçekten de, diğer peygamberlerin mu'cizeleri devirleri geçtikçe
bitmiştir. Kur'an mucizesi ise, kıyâmete kadar bâkîdir. Kur'an-ı
Kerîm'in muhtelif âyetlerinde Kur'an'ın mu'cize olduğu hususu, ısrarla
belirtilir:
"De ki, bu Kur'an'ın benzerini meydana getirmek için insanlar ve cinler
bir araya gelseler ve hattâ birbirlerine yardım da etseler, onun
gibisini meydana getiremezler..." (el-İsrâ, 88)
Nitekim, Kur'an'ın lâfzındaki üslûb ve belâgata, şimdiye kadar hiç
kimse nazîre getiremediği gibi, bundan sonra da getiremiyecektir...
Kur'an, lâfzı gibi, mânası bakımından da mu'cizedir. Peygamber
Efendimiz okuma-yazma bilmezdi. Kimseden bir şey öğrenmemişti. Bu
yüzden ümmî sayılıyordu. Böyle olduğu halde, onun ortaya koyduğu kitab,
en yüksek hakikatları ihtiva etmekte; ilmin ve tecrübenin yüzyıllarca
uğraşarak ortaya koyduğu birçok ilmî gerçekleri 14 asır evvel haber
vermektedir. Bu da Kur'an'ın doğrudan doğruya Allah kelâmı olduğunu
göstermektedir. Meselâ, Güneşin kendi etrafında dönerek, ayrıca kendine
bağlı birçok gezegeniyle birlikte sâbit bir noktaya doğru yol aldığı;
ehramların açılıp Fir'avn'ın mumyalarının ortaya çıkarılması gibi ilmî
ve arkeolojik keşifler, son asrın keşifleridir. Halbuki Kur'an bu ve
bunun gibi birçok gerçeği, asırlar öncesinden haber vermiştir.
İlim ve fen ne kadar ilerlerse ilerlesin, Kur'an'a aykırı düşemez.
Bil'akis müsbet ve içtimaî ilimlerin ilerlemesi Kur'an'ın tefsîrini ve
açıklanmasını kolaylaştırır. Bediüzzaman'ın ifade buyurduğu gibi "Zaman
ihtiyarladıkça Kur'an gençleşmekte; ihtiva ettiği hakikatlar daha
parlak şekilde ortaya çıkmaktadır." Kur'an-ı Kerîm'in diğer bir
mu'cizelik ciheti de, sonradan olacak birçok şeyleri önceden haber
vermesidir. Verdiği haberler, sonradan aynen çıkmıştır. (Bizanslıların
ateşperest İranlıları yeneceği; Mekke'nin fethedileceği haberleri
gibi...)