FRM34
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

FRM34


 
AnasayfassLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]

Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2, 3  Sonraki
YazarMesaj
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:42 am

İyi bir evlilik romantik mi olmalıdır?

Bütün ilişkilerin inişleri ve çıkışları vardır. Bazen evlilikteki zorluklar romantik duyguların üzerini örtebilir. Bütün çiftlerin aşkı hissettikleri ve yine bütün çiftlerin aşkı hissetmedikleri zaman vardır. Ama bu sadece duygularda aşkı hissetmemek aşkın orada olmadığı anlamına gelmez. Evlenilen kişinin bir başkasını mutlu etmek için ne gücü ne de yeterli yeteneği vardır. Mutluluk kişinin kendi içinden gelir. Evlilik ilişkisinin, kişinin mutluluğu ve kendisini iyi hissetmesi için yardımcı ya da destekleyici rolü vardır ancak mutluluğun esas kaynağı değildir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:42 am

Sadece sevgi bütün sorunların üstesinden gelebilir mi?

Evliliğin daima ilgiye ihtiyacı vardır. Evlilik ince örülen bir oya işi gibidir. Bir gecelik bir iş değildir. İnce detayları vardır ve hassas olmak gerekir. Eşler tutarlı ve sürekli bir şekilde birbirlerinin ihtiyaçlarına ve beklentilerine hassas bir şekilde yaklaşırlarsa ve ilişki içerisindeki değişikliklere adapte olabilirlerse işte o zaman aşk ve sevgi süreklilik kazanır ve sorunlar daha kolay aşılır. Daha sağlıklı bir cinsel birliktelikte o zaman ortaya çıkar.

Bir eş ne kadar zeki olursa olsun veya ne kadar güçlü kişisel özellikleri olursa olsun eşinin beyninden geçenleri okuyabilmek gibi bir yeteneği olamaz. Duygusal, fiziksel, sosyal ve finanssal ihtiyaç ve beklentiler açık bir şekilde sözel olarak iletilmelidir. Eşin gerçekçi bir şekilde o ihtiyacı veya beklentiyi karşılayabilme gücü varsa bunu gerçekleştirebilmek için önce böyle bir ihtiyacın ve beklentinin varlığından haberdar olması gerekir.__________________
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:42 am

Evlilikteki çatışmalar sevginin az olduğunu mu gösterir?

Evlilikte çatışmalar ve kargaşalar kaçınılmazdır ancak bu çatışmalar evliliğe zarar vermek zorunda değildir. Eşlerin geçmişlerine, büyüdükleri ortamlara ve yaşadıkları olaylara bağlı olarak farklı görüş açıları ve farklı duyguları vardır. Bu farklılıklar bir eşin doğru diğerinin yanlış olduğu anlamına gelmez; sadece eşlerin birbirlerinden farklı düşünce ve duygulara sahip oldukları anlamına gelir. Çatışmalar, eğer uygun bir şekilde çözülürse, ilişki için sağlıklı bile olabilir. Çünkü eşler birbirlerinden yeni fikirler ve yeni bakış açıları öğrenmiş olacaklar. Önemli olan iki farklı insanın uyum içinde birlikte yaşayabilmesidir.

Bu bilgiler ışığında eğer eşler kendilerini iyi bir ilişkinin dinamikleri hakkında eğitmek için yeterince efor ve zaman harcarlarsa ve ilişkilerinde etkili ve doğru iletişim tekniklerini kullanırlarsa yıllarca sürecek sağlıklı ve doyurucu bir ilişki yaşama olasılıklarını ve şanslarını yükseltmiş olacaklardır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:42 am

Şizofreni hastalarının bazı seslere nasıl tepki verdiklerini inceleyen bir testin, hastalığın erken teşhis ve tedavisine olanak tanıyabileceği bildirildi.

Sidney'deki Güney Yeni-Galler Üniversitesi'nden bilimadamları, bazı seslere tabi tutulduğunda sağlıklı kişilerle şizofreni hastalarının beyin tomografileri arasında farklılıklar olduğunu gördüler.

Profesör Philip Ward, bazı sesler karşısında sağlıklı kişilerin grafik göstergelerinde düzenli eğriler görüldüğünü, ancak şizofreni hastalarında bu eğrilerin düzensiz olduğunu belirtti. Ward, bu çalışmaların az masraflı olan tomografi yoluyla şizofreni için erken ve güvenilir bir testin geliştirilmesinin yolunu açtığını söyledi.

Günümüzde psikiyatrlar, şizofreni teşhisini, hastaları gözlemleyerek ve dinleyerek koyuyor, ancak bu yöntemin uzun bir süreci kapsaması nedeniyle tedavi gecikebiliyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:42 am

Sıcak hava, hangi sağlık sorunlarını beraberinde getirir?

İnsan vücudu ısıyı kan dolaşımı miktarını değiştirerek, deri ve ter bezleri aracılığıyla su kaybederek ve vücut sıcaklığının 37 °C'nin üstüne çıkması sonucunda solunumun artmasıyla dağıtır. Kalp bu durumda daha çok kan pompalamaya başlar, kan damarları artan kan akışını düzenlemek için genişler ve çok ince kılcal damarlar yığınları derinin üst tabakalarına doğru sokularak işleme başlar. Vücuttaki kan deri yüzeyine yakın dolaşır ve fazla ısı daha serin olan atmosfere atılır. Aynı zamanda su, deri içerisinden ter olarak dışarı verilir. Hava sıcaklığının artması durumunda oluşan termal stres büyük rahatsızlığa, fizyolojik stres ise hastalık ve ölüme yol açabilir. Sıcak vurgunları, vücutta ısının 40.6 °C'yi aşması durumunda ölümle sonuçlanan olaylara neden olurken, vücudun bu değere yaklaşması durumunda ölümcül olmayan, ama tuz ve su kaybıyla ortaya çıkan ağır zararlar gözlenebilir. Bu zararlar özellikle çocuklarda ve çok yaşlı insanlarda ölümlere neden olur
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:42 am

Mevsim değişimlerine nasıl uyum sağlamak mümkün?

- Hareketlerinizi yavaşlatın: Ağır çalışmaları yavaşlatın veya günün en serin zamanında yapmaya çalışın. Risk altında olanlar, en uygun serin yerlerde bulunmalı.

- Yaz kıyafetleri giyin: Hafif açık renkli kıyafetler ısıyı ve güneş ışınlarını yansıtır ve vücudun normal sıcaklığını korumasına yardımcı olur. Sentetik kıyafetler yerine pamuklu kıyafetleri tercih edin.

- Vücut sıcaklığını artıracak yiyeceklerden kaçının: Protein gibi metabolik ısı üretimini ve aynı zamanda su kaybını artıran yiyeceklerden uzak durun.

- Su veya alkolsüz sıvıları bol miktarda için: Vücudumuz serin kalmak için suya ihtiyaç duyar. Susamasanız bile bol bol su tüketin. Ancak epilepsi, kalp, böbrek ve karaciğer hastaları, sıvı kısıtlayıcı diyet yapanlar, idrar tutma problemleri olanlar sıvı tüketimlerini artırmadan önce bir doktora danışmalı. Alkollü içecekleri içmemekte fayda var.

- Klima bulunan alanlarda daha fazla zaman harcayın: Evlerdeki ve işyerlerindeki klimalar ısı kaynaklı tehlikeleri azaltır.

- Güneş altında fazla kalmayın: Güneş yanıkları ısı dağıtım işlemini güçleştirir.

- Çocukları ve ev hayvanlarını kapalı otomobilde yalnız bırakmayın: Kapalı bir araçta sıcaklık 60 °C'ye çıkabilir. Bu sıcaklığa maruz kalmak ölümle sonuçlanabilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:42 am

Beslenme konusunda nelere dikkat etmek gerekiyor?

Hava ısısının yüksek olduğu dönemlerde bol bol sıvı almak gerekiyor. Öncelikle su, daha sonra taze meyve suları, soda, bitki çayları gibi sıvılar almakta fayda var. Günlük toplam
sıvı miktarı 2 litrenin altında olmamalı. Beslenmede de bazı düzenlemeler yapmakta fayda var. Ağır et yemekleri ve yağlı hamur işleri hem günlük tempoyu yavaşIatır, hem de tansiyon ve kalp hastalıkları riskini artırır. Bu nedenle yemek seçerken çok dikkatli olunmalı. Öncelikle ağırlıklı olarak sebze ve meyve tüketilmeli. Sofralardan yoğurt ve ayran gibi süt ve türevleri eksik edilmemeli.

Sıcaktan tansiyonu düşenler için tuzlu ayran ideal. Enerji tamamlamak açısından karbonhidrat yeteri kadar alınmalı. Et ve türevlerinin sebzenin içinde olması tercih edilmeli.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:42 am

Klima kullanımı sağlık sorunlarına neden olabilir mi?

Klimalar alerjik zatürreeye ve legionella pnömonisi denilen bir zatürree tipine neden olabilir. Alerjik zatürreeye, klima sistemlerinin nemlendirme bölümlerinde üreyen küf mantarları yol açar. Rahatsızlık, küf mantarları bulunan havanın solunmasından 4 - 6 saat sonra ateş, baş, kas ağrıları ve halsizlikle gribal enfeksiyon gibi başlar, daha sonra da öksürük, balgam, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi gibi akciğerlerde belirtiler ortaya çıkar. Kronik alerjik zatürree ise sinsi olarak ağır ağır gelişir. Tipik belirtisi nefes darlığı, yorgunluk ve kilo kaybıdır. Bu hastalıkların tedavisi için hastanın alerjiyle temasının kesilmesi gerekir.

Klimalardan bulaşan, sık seyahat edenlerde ve otellerde kalanlarda salgınlara neden olduğu için 'Iejyoner hastalığı' olarak bilinen 'Iegionella pneumoniae' adlı bakterinin neden olduğu, 'Iegionella pnömonisi' de klima kaynaklı hastalıklar arasında. İlk 24 - 48 saat içinde halsizlik, kırıklık, kas ağrıları ve şiddetli baş ağrısı, daha sonra ani yükselen ateş, kuru öksürük, bazen yan ağrısı, bulantı, kusma ve ishal gibi belirtiler nüksettiğinde, 'Iegioneıla'dan şüphelenilebilir.

Klimalar ayrıca yüz felci, burun kanaması ve üst solunum yolu hastalıklarına da sebep olabilir. Özellikle üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmiş kişiler, çocuk ve yaşlılar klima kullanımına çok dikkat etmeli. Yanlış kullanım, sinüzit rahatsızlığı olanlarda göz dibi ve beyin iltihabı ile akciğer problemlerine yol açar. Orta kulak rahatsızlığı geçirmiş kişilerde de yüz felci ve işitme sorunları gelişir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:42 am

Yaz mevsiminde iş yerlerinde sağlık açısından nelere dikkat edilmeli?

İşyerlerinde ısının kişilerin rahat çalışabileceği düzeyde olması çok önemli. Bu nedenle klimalardan faydalanılıyor. Ancak dışarıdan gelen kişiler ile içeriden dışarıya çıkan kişilerin ısı değişikliğinden olumsuz etkilenmemeleri için, klimaların ayarına dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca klimaların düzenli olarak temizliği yapılmalı. Bunun dışında işyerlerinde sıvı ihtiyacının karşılanmasına özen gösterilmeli, içme suyu kolay ve herkesin ulaşabileceği bir ortamda bulunmalı.

Sıcaklara karşı korunmak için bol bol suyla haşır neşir olabilirsiniz. Hem sık sık duş alın, hem de sıvı olarak tüketmekten geri kalmayın
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:43 am

Migrenlilerde dondurma başağrısı

Migreni olan dondurmayı yavaş yesin, yoksa başağrısı kaçınılmaz olur!
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hamit Macit Selekler, 'ağrıya duyarlı kişilerde, katı veya sıvı soğuk materyalin damak ya da boğaza teması sonucu ağrı oluştuğunu' belirterek, yazın özellikle dondurmanın bu tür ağrılara yol açtığını söyledi.

Ağrının oluşması için yutulan maddenin çok soğuk ve bu maddenin tüm damak ve boğazda donma etkisi yaratacak kadar bol olması gerektiğini ifade eden Selekler, bunun Uluslararası Baş Ağrısı Derneği'nce 'dondurma baş ağrısı' olarak tanımlandığını söyledi. Selekler, "Ağrı, migrenlilerde ilk 5-10 saniyede başlıyor. Şakak ve başın tepesinde oluşup birkaç dakikada sonlanıyor. Korunmak için soğuk madde ağızda ısıtılarak yutulmalı ve sık yudumlar halinde yenmemelidir" dedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:43 am

Uzun ve sağlıklı bir evlilikte cinsel yaşamın rolü nedir?

Sağlıklı bir evlilik için beklentilerinizin gerçekçi olması gerekir. Genellikle, hepsi olmasa bile, evliliklerden mitsel düzeyde beklentiler vardır. Eğer evlilik içindeki gerçeklikler bu mitlerle uyuşmaz ise eşlerden biri veya her ikisi birden çok büyük hata yaptıklarını düşünebilirler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:43 am

Dikkat Aspirin midenizi delebilir!
Bu yeni faydalarıyla Aspirin in gerçekten mucize ilaç olduğu bir kez daha kanıtlandı. Ancak her ilaç gibi Aspirin in de zararlı etkileri olabiliyor. Uzmanlar özellikle mide hastalırını uyarıyor: Dikkat, Aspirin mideyi delebilir. Çünkü mide asit salgılayan bir organ. Aspirin veya romatizma ilaçları midenin koruyucu örtüsünü ortadan kaldırıyor.. Böylece iç örtü asitle doğrudan temasa geçiyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:43 am

Felçten koruyor:
Felcin nedeni kan pıhtılaşması. Aspirin in en önemli özelliği de pıhtılaşmayı önlemesi. Her gün alınacak bir Aspirin in, felç geçirmiş erkeklerde yeni bir felç riskini yüzde 25 oranında önlediği biliniyordu. Bundan yola çıkan uzmanlar, genel olarak felç riski taşıyanlarda da aynı oranda etkili olacağını düşünüyor. Hatta bazı araştırmalar bu oranın daha da yüksek olabileceğini gösteriyor
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:43 am

Siğilleri söküp atıyor:
Bir parça bant alın, ortasına yuvarlak bir delik açın ve bu delik tam siğilin üzerine gelecek şekilde bantı cildinize yapıştırın. Ucu banttan dışarı çakan siğilin üzerine, daha önce toz haline getirdiğiniz Aspirin i sürün ancak cildinizin diğer taraflarına bulaştırmayın. Sonra bunun üzerini başka bir bantla kapatıp aynı işlemi üç gece üst üste uygulayın.. Siğiliniz iyileşecektir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:43 am

Kadında kısırlığa iyi geliyor:
Arjantinli uzmanlar, çocuk sahibi olamayan bir grup kadın üzerinde testler yaptı. Kadınlardan bir bölümüne sadece kısırlık ilacı, diğer gruba ise kısırlık ilacıyla birlikte 100 miligram Aspirin verildi. Aspirin, yumurtalıkta kan dolaşımını artırdığı için, ilacı Aspirinle alanların hamile kalma şansı yüzde 40 arttı. Sadece kısırlık ilacı alanlarda ise yüzde 20 artış görüldü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:43 am

Alzheimerdan koruyor:
Hollanda daki Erasmus Tıp Merkezi nde görevli bilim adamları tarafından yapılan bir araştırmaya göre birkaç yıl boyunca düzenli Aspirin kullananlarda Alzheimer hastalığına yakalanma riski, bu ilacı düzensiz kullananlara göre yaklaşık yüzde 80 oranında daha az ortaya çıkıyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:43 am

Uçukları geçiriyor:
Macar uzmanlar tarafından yapılan bir araştırmaya göre, her gün alınacak 125 miligram Aspirin uçukların cilt üzerindeki ömrünü ortalama 8 günden 5 güne düşürerek, neredeyse yarı yarıya azaltabiliyor. Aspirin, uçuğa neden olan iltihabı da azaltarak, etkilenmiş bölgenin daha çabuk iyileşmesini sağlıyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:44 am

Kolon kanserini önlüyor:
Aile bireylerinizden biri kolon kanseriyse her gün Aspirin içmenizde büyük fayda var. Zira araştırmalara göre günde 81 miligram Aspirin alan erkeklerde kolon kanseri riski, almayanlara göre yüzde 50 oranında düşebiliyor
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:44 am

Nasıra iyi geliyor:
5-6 adet Aspirin i toz haline getirip yarımşar çay kaşığı su ve limon suyuyla karıştırın. Nasırlı bölgeye bu karışımı sürdükten sonra üzerini sıcak ve nemli bir bezle 10 dakika örtün. Aspirin in içindeki asit nasırı yumuşatacak ve süngertaşıyla biraz ovduktan sonra nasırınız düzelecektir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:44 am

Kalp dostu:
Günde en az 75 miligram Aspirin almak kanı inceltip damar iltihaplanmasını önleyerek kalp hastalıkları riskini yüzde 30 oranında düşürebiliyor. Göğüs ağrısı hissedildiğinde bir Aspirin çiğnemek, olası kalp krizini baştan önlemeye yardımcı oluyor ve kriz geçirilmişse bile bunun yarattığı tahribatı azaltıyor.__________________
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:44 am

Evde İçilen SigaranınÇocuk Sağlığına Etkisi Nedir?

Kullanılmış sigara dumanı, yanan bir sigaradan çıkan ve sigara içenin dışarı verdiği dumanın bir karışımıdır. Çevresel Sigara Dumanı (ÇSD) olarak da bilinir ve kendisine has kokusuyla kolaylıkla tanınır. ÇSD havayı kirletir ve elbiseler, perdeler ve mobilya üzerine siner. Çoğu kişi ÇSD yi nahoş, rahatsız edici ve gözlerle burnu tahriş edici bulur. Daha önemlisi tehlikeli bir sağlık tehdididir. ÇSD içinde 4000 in üzerinde farklı kimyasal madde tespit edilmiştir ve bunların en az 43 tanesi kansere sebep olur.

Çevresel Sigara Dumanına Maruz Kalma Sık mıdır?

Amerika Birleşik Devletlerinde yetişkinlerin yaklaşık %26 'sı sigara içicisidir ve beş yaş altındaki çocukların %50 si ila %67 si en az bir yetişkin sigara içicisinin oturduğu evlerde yaşamaktadırlar. Bu rakam ülkemizde daha fazladır.

Kim Risk Altında?

ÇSD herkes için tehlikeli olmasına rağmen, fetuslar, bebekler ve çocuklar üzerinde daha büyük bir etkisi vardır. Bu olay ÇSD'nin; akciğer, beyin gibi gelişmekte olan organlara zarar vermesiyle gerçekleşir.

Etkileri

Cenin ve yenidoğanda

Anne, cenin ve plasentada kan akımı, hamile her sigara içtiğinde değişir. Ne var ki uzun dönemde bu değişikliklerin sağlık üzerine olan etkileri bilinmemektir. Bazı çalışmalar hamilelik sırasında sigara içiminin yarık damak-dudak gibi doğumsal bozukluklara sebep olduğunu göstermiştir.

Sigara içen anneler daha az süt üretir ve bebeklerin doğum ağırlığı daha düşüktür. Annelerin sigara içmesi 1 ay- 1 yaş arasındaki ölümlerin ana sebebi olan ani bebek ölümü sendromuyla ilişkilidir.

Çocuk akciğer ve solunum yolları

ÇSD ye maruz kalma tüm yaşlarda çocuk akciğer verimi ve fonksiyonunu bozar. Çocukluk astımının hem sıklığını hem de şiddetini arttırır. Kullanılmış sigara dumanı sinüzit, rinit (nezle), kistik fibroz, öksürük ve geniz akıntısı problemlerini alevlendirir. Çocuklarda soğuk algınlığı ve boğaz ağrısı sıklığını da arttırır.

İki yaş altındaki çocuklarda ÇSD bronşit ve zatürre olasılığını arttırır. Gerçekten, ABD'de Çevre Koruma Ajansının 1992 deki bir çalışması, ÇSD'nin 18 ay altındaki çocuk ve bebeklerde her yıl 150. 000 ila 300. 000 alt solunum yolu enfeksiyonuna sebep olduğunu söylemektedir. Bu hastalıklar 15. 000 hastane yatışı ile sonuçlanıyor. Yarım paket ve daha fazla sigara içen ebeveynlerin çocuklarının solunum yolu hastalığı nedeniyle hastaneye yatma riski neredeyse iki katına çıkar.

Kulaklar

ÇSD ye maruz kalma çocuklarda hem kulak enfeksiyonu sayısını hem de hastalık süresini arttırır. Solunan duman burun arkasını orta kulağa bağlıyan östaki borusunu tahriş eder. Bu orta kulaktaki basıncın eşitlenmesini bozan şişme ve tıkanıklığa ve sonuçta ağrı, sıvı birikimi ve enfeksiyona yol açar. Kulak enfeksiyonları çocuk işitme kayıplarının en sık sebebidir. İlaç tedavisine yanıt vermediğinde kulağa tüp takılması gerekir.

Beyin

Hamilelik sırasında ve sonrasında sigara içmiş annelerin çocuklarının sigara içmeyenlerin çocuklarına göre hiperaktivite gibi davranış bozuklukları olması daha olasıdır. Okul performansında ve entellektüel başarıda orta dereceli bir bozulma gösterilmiştir.

Kullanılmış sigara dumanı kansere sebep olur.

Çocuğunuzun gelişmesinde ÇSD'nin nasıl zarar verdiğini okudunuz ama ÇSD nedeniyle gelişme riskinin ev dışı kanser sebebi kirlilik nedenlerine göre yaklaşık 100. 000 kat daha fazla olduğunu biliyor muydunuz? ÇSD'nin her yıl 3. 000 den fazla sigara içmeyenin akciğer kanserinden ölmesine neden olduğunu biliyor muydunuz? Bu gerçekler herkes için oldukça alarm vericiyken çocuğunuzun kullanılmış sigara dumanına maruz kalmasını şimdi durdurabilirsiniz.

Ne Yapabilirsiniz?

Sigara içiyorsanız, bırakın. Gerekirse doktorunuza danışın . Bırakmanıza yardımcı olacak bir çok farmakolojik ürün mevcuttur.
Ev sakinlerinden içen varsa bırakmasına yardım edin. Eğer bırakamıyorlarsa onlar ve ziyaretçilerden evin dışında içmelerini rica edin.
Arabanızda sigara içilmesine izin vermeyin.
Çocuğunuzun okul ve kreş ortamlarının dumansız olduğundan emin olun.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:44 am

KAYSERİ (İHA) - Özel İbni Sina Sağlık Merkezleri Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Ziya Alp Köse, bilgisayar kullanımının gözü bozmadığını, ancak mevcut kırma kusurunun ortaya çıkmasına neden olduğunu kaydetti.
Bilgisayar kullanımına bağlı olarak, gözün kendisinde ya da görme kalitesinde bazı problemlerin meydana gelmesini, göz yorgunluğun olduğunu belirten Dr. Ziya Alp Köse, "Yorgun ve ağrılı gözler, gözlerde yanma ve batma, bulanık görme, kuruluk hissi, sulanma, kaşıntı, kızarıklık, gözleri kısarak bakmak, odaklama zorluğu, çift görme, ışığa karşı hassasiyet, baş ağrısı, boyun, sırt ve omuz ağrısı en çok görülen problemlerdir" dedi.




Bahsedilen yorgunluk belirtilerine sahip olan kişilerin, ilk iş olarak göz muayenesi olması gerektiğini kaydeden Alp Köse, "Çünkü bu belirtilerin en büyük nedeni, gözlerdeki kırma kusurudur. Miyopi, hipermetropi, astigmatizma gibi kırma kusurlarının olup olmadığı saptanarak, bunların gözlük camı veya lenslerle düzeltilmesi, bu konudaki ilk aşamadır. Ayrıca, halen kullanılan gözlük camı veya lenslerin numaralarının yetersiz kalması da, göz yorgunluğuna sebep olabilecektir. Burada, halk arasında yaygınca inanılan yanlış bir görüşe değinmek ve doğrusunu anlatmak yerinde olacaktır; bilgisayar kullanımı, insanların gözlerini bozmaz. Ancak mevcut olan ve kişinin o ana kadar önemsemediği veya bilmediği bir kırma kusurunun, belirtileriyle ortaya çıkmasına aracılık eder. Çalışma koşulları çok aşırıya kaçmadıkça normal bir göz, bilgisayar karşısında bozulmaz" diye konuştu.




Dr. Köse, görme bozuklukları belirtilerinin kişiye bağlı sebepler dışında, çalışma ortamının şekline ve kişinin alışkanlıklarına göre de değişiklikler göstereceğini belirtirken, bilgisayar kullanımında dikkat edilecek noktaları ise şöyle özetledi:
"Bilgisayarın kullanıldığı ortamdaki ışık ve parıltı kaynakları ortadan kaldırın. Güneş ışığından gelen dolaysız parıltıya, kullanıcının gözlerine yöneltilmiş aydınlatma cihazlarına ve görüntü ekranındaki herhangi bir yansımadan kaynaklanan dolaylı parıltıya karşı önlem alın. Kullanılacak ışık kaynağının, arkadan, omuz hizasından monitöre veya çalışma masasına düşecek şekilde ayarlamaya çalışın. Mümkünse masa lambaları yerine tavan aydınlatması kullanın. Bütün bunlara rağmen parıltı kalıcı devam ediyorsa ekran filtresi alınıp ekrana takılabilir. Daha koyu arka planlar üzerinde, açık renkli puntoyla yazın (örneğin, mavi üzerine beyaz ya da yeşil üzerine kahverengi). Büyük punto kullanın ve dağınık ekran görüntülerinden kaçının. Çocuklara çalışırken dinlenme aralarını öğretin. Her bir saatlik bilgisayar kullanımı için gözlerini, toplam on beş dakika dinlendirmelidirler. Çocuklara sık sık göz kırpmalarını hatırlatın. Bilgisayar kullanıcıları, normal olarak göz kırpmaksızın uzun süre sabit gözle ekrana bakma eğilimi gösterdiğinden, göz sulanması azalır ve batma hissedilebilir. Eğer sorun devam ederse, suni göz yaşı damlaları önerilebilir. Bilgisayar kullanıcıları, ekrana göz hizasının yatay düzlemi altında 10-20 derece açıyla bakmalıdırlar. Statik elektrikten toz birikmesini önlemek için, antistatik spreyle ve pamuksuz bezle ekranı düzenli olarak temizleyin. Çocuğunuz düzenli olarak bilgisayar kullanıyorsa, her yıl göz muayenesine gitmesini sağlayın."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:44 am

ANKARA (İHA) - Anne-babaları sigara içen çocukların, gelişim bozukluğu gösterdiği ve akut solunum yolu hastalıklarına daha sık yakalandığı, pasif sigara içiciliğinin hem çocukta hem de erişkinde genel kanser riskini arttırdığı bildirildi.


Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Songül Yalçın, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, sigara içiminin, yalnızca içene değil, yanında bulunanlara da zarar verdiğini belirterek, "En çok etkilenen de çocuklardır. Kişi kendisi sigara içmese de pasif içici olmaktadır" dedi.


Önemli bir çevre kirleticisi olan sigara dumanında nikotin, karbonmonoksit gibi 3 bin 800'den fazla kimyasal bileşik bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Yalçın, "Ayrıca tütündeki kadmiyum ve kurşun konsantrasyonları da nispeten yüksektir. Sigara dumanı, 3-4 saat, içilen odada kalmakta ve kapalı ortam kirliliğine yol açmaktadır" diye konuştu.

GEBELİKTE İÇİLEN SİGARANIN ZARARLARI
Doç. Dr. Songül Yalçın, çocukların, anne ve babalarının içtikleri sigaranın dumanına maruz kalmasının, birçok hastalığın ölüm oranını arttırdığını vurgulayarak, "Bu etki, çocuk daha anne karnında iken başlamaktadır. Gebe kadının sigara içmesi düşük oranını, doğumsal anomali riskini, geç fetal (anne karnındaki bebekte) ve yeni doğan ölüm hızını arttırır" dedi.


Nikotinin, damarlarda daralma yaparak plasenta kan akımını azalttığını, karbon monoksitin de fetal (anne karnındaki bebekte) hemoglobini bağladığını ve sonuç olarak bebeğin düşük doğum ağırlıklı doğduğunu anlatan Doç. Dr. Yalçın, "Bununla birlikte, anneleri doğum öncesi dönemde sigara içen çocukların akıl ve kas yapısı gelişimlerinin de geri olduğu bildirilmiştir" diye konuştu.

SÜT ÇOCUKLARI DAHA FAZLA ETKİLENİYOR
Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Songül Yalçın, anneleri sigara içen çocuklarda akut solunum yolu hastalıkları sıklığının arttığını da kaydederek, "Bu etki süt çocukluğu döneminde en fazladır. Anneleri sigara içen çocukların, hayatın ilk bir yılı içinde (özellikle 6-9 aylık dönemde) daha fazla sıklıkla bronşit ve pnömoni oldukları tespit edilmiştir. Bu çocukların hastaneye yatış hızının dört kat arttığı ve bunun günlük içilen sigara sayısı ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Anneleri sigara içen çocukların akciğerlerinin, yaşıtlarına göre az geliştiği bildirilmiştir. Bu etki, erişkin hayatta obstrüktif (solunum yollarının daralmasına bağlı) solunum yolu hastalıkları için risk getirebilir. Anneleri sigara içen okul öncesi çocuklarda (hayatın ilk beş yılı içinde), sigara içmeyenlere göre pnömoni ve bronşit üç kat, akut nazofarenjit ve sinüzit 1,5 kat artmaktadır" dedi.

ŞİDDETLİ ASTIM ATAĞI
Annelerin sigara içmesinin, 5-9 yaş arası çocuklarda bile solunum fonksiyonlarında bozulmaya yol açtığını ve birinci saniyedeki zorlu soluk alıp verme miktarında azalma olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Songül Yalçın, "Ana-babaları sigara içen astımlı çocuklar daha sık ve daha şiddetli atak geçirebilir. Ana-babalar sigara sayısını azalttıklarında astım bulguları da azalmaktadır" diye konuştu.


Doç. Dr. Yalçın, pasif içici olan okul öncesi çocuklarda, hastaneye yatış gerektirecek ciddi hastalık sıklığının dört kez daha fazla olduğunu belirterek, pasif sigara içiciliğinin, doğum ağırlığı ve doğum haftasından bağımsız olarak, ani bebek ölümü sendromunda rolü olduğunu öne sürdü.


Pasif sigara içiciliğinin hem çocukta hem de erişkinde genel kanser riskini arttırdığını söyleyen Doç. Dr. Songül Yalçın, "Hayatının ilk on yılında pasif içici olan erişkinlerde lösemi ve lenfoma riski önemli oranda artmaktadır. Pasif içicilik, ergenlik dönemindeki insanlarda da kanser oluşumu ile ilişkili olabilir" dedi.


Doç. Dr. Yalçın, çocuklar herhangi bir sebeple muayeneye geldiğinde, ana-baba ve bakıcıdan sigara hikayesi alınması gerektiğini belirterek, "Pasif içiciliğin çocuklara yaptığı zararlar ana-babalara anlatılmalıdır. Doktorlar sigara içmemelidir. Bekleme odaları, sinemalar, kreşler, öğretmen odaları ve diğer kapalı ortamlarda sigara içilmesi yasaklanmalı ve yasağa uyulduğu kontrol edilmelidir. Televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarında reklamların yasaklanması yanında, sigara özentisi doğurabilecek haberlere dikkat edilmelidir. Kitle iletişim araçları ile yalnızca sigara içmenin değil, pasif sigara içiciliğinin de çocuklara yapacağı zararlar halka anlatılmalıdır. Okullarda sağlık ile ilgili derslerde sigaranın etkileri tartışılmalıdır" diye konuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:44 am

Uzman Dr. Zafer Tunataş, bebeklerin 2 yaşına kadar emzirilmesini isteyerek, dünyada anne sütüne eş değer bir besin olmadığını söyledi.
Çanakkale'de "Anne Sütünün Teşviki ve Bebek Dostu Sağlık Kuruluşları" projesi çerçevesinde düzenlenen panelde konuşan Dr. Zafer Tunataş, "Anne sütü besleyici, kolay sindirilebilen, enfeksiyonlara karşı vücudu koruyan tabii bir besindir. Bebeği solunum yolları ve mide bağırsak enfeksiyonlarına karşı korur. Anne sütünün aile ekonomisine de katkısı söz konusu" dedi.


İnek ve keçi sütüne göre anne sütünün çok daha faydalı olduğunu anlatan Tunataş, anne sütünde A ve C vitaminlerinin ağırlıkta olduğunu, bu vitaminlerinse savunmasız olan bebeği enfeksiyonlara karşı koruduğunu belirtti. Anne sütünün rastgele bir sıvı olmadığını hatırlatan Tunataş, "Bugün hiçbir mamanın içinde canlı madde yoktur. Sadece anne sütünde canlı doku vardır. Günümüzde anne sütüne eş değer bir besin halen yapılamadı. Anne doğum yaptıktan sonra hemen bebeğini emzirmeli. 6 aya kadar hiçbir ek besin vermeden bebeğini emzirmesi gereken anne, 2 yaşına kadar da bebeğini emzirmeye devam etmeli" diye konuştu.


Sağlık İl Müdürü İlhan Güney da, Çanakkale'yi bebek dostu il haline getirmek için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini belirtirken, eczacılardan mama reklamlarıyla ilgili afişleri vitrinlerine asmaması istedi. Güney, bebekler için en önemli besinin anne sütü olduğunu ifade etti.


Ana Çocuk Sağlığı Aile Planlaması Şube Müdürü Uzman Dr. Işıl Onat ise kadınların yüzde 99'unun ikiz bebeğe yetecek miktarda anne sütüne sahip olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: "Anneler bazen sütünün yetersiz olduğunu sanıyor. Bu yanlıştır. Her annenin sütü bebeğine yetecek kadardır. Anneler bebeklerin doğumundan itibaren 2 yaşına kadar çocuklarını emzirmeliler".


Panelde, ayrıca Uzman Dr. Savaş Çetinay yetersiz süt ve ağlama, Uzman Dr. Turan Erginbaş da sağlık uygulamaları ve özgüven konularında birer konuşma yaptı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
AzraiL
Site Sahibi
Site Sahibi
AzraiL


Erkek
Mesaj Sayısı : 5051
Yaş : 34
Kayıt tarihi : 17/04/07

Özellikler
Rep:
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Left_bar_bleue1907/1907Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty_bar_bleue  (1907/1907)

Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] Empty
MesajKonu: Geri: Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]   Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi] EmptyC.tesi Kas. 10, 2007 10:44 am

Brokoli, portakal, yulaf, domates, somon balığı, bezelye, ceviz, böğürtlen, yoğurt, bal kabağı, soya fasulyesi, hindi, ıspanak ve çayı haftada en az 4 kez tüketmenin, estetik gençleşmeyle eş değerde olduğu, ayrıca sağlıklı ve uzun ömür sağladığı belirtildi.


ABD ve Avustralyalı doktor ve alternatif tıp uzmanlarının önerdikleri 14 yiyecekten brokolinin göğüs ve prostat kanserlerine, portakalın da C vitamini deposu olmasıyla tüm kanserlere karşı koruyucu özelliği bulunuyor. Yulaf ise kan basıncını dengeleme ve kilo almayı durdurma özelliği ile öneriliyor. Böğürtlen, soya fasulyesi, ıspanak, yeşil veya siyah çay, hindi eti, ceviz ve yoğurt ise yoğun vitamin içerdikleri için özellikle yaşlı kişilerin sağlıklı ve dinç olmalarını sağlıyor.


Uzmanlar, yaşlandıkça göğüs ve prostat kanseri riskinin arttığını, bunu önlemenin tek yolunun da yüksek oranda anti-oksidan içeren ve zengin vitamine sahip olan bu yiyecekleri tüketmek olduğunu bildiriyor.


Ispanak ve cevizi kolesterolü düşürmek için öneren uzmanlar, yeşil çayın, yağları yakmak ve yetişkinlerde obeziteyi önlemek için ideal olduğunu savunuyor. Uzmanlar, Omega 3 yağı içeren somon balığının ise kalp krizini önleme ve beyin hücrelerinin çalıştırılması ile depresyona karşı birebir olduğunu kaydediyor. Özellikle yaşlıların ıspanak yemekten vazgeçmemeleri gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, bu sebzenin gözün görme yeteneğini geliştirdiğini ve karaciğere yardımcı olduğunu ifade ediyor.
Uzmanlar, bu yiyeceklerin hepsinin periyodik olarak yenmesiyle birçok sağlık sorununun kolaylıkla çözüme kavuşacağını ve derinin gençleşeceğini vurgulayarak, bu 14 ayrı yiyecekten her birinin haftada en az 4 kez yenilmesi gerektiğini belirtiyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www2.forumzen.com
 
Bilmemiz GerekenLeR[Sağlık Dersi]
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 3 sayfasıSayfaya git : 1, 2, 3  Sonraki
 Similar topics
-
» Norm - Rap Dersi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
FRM34 :: Sağlık :: Saglık Bilgileri-
Buraya geçin: