| Şiirler | |
|
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 11:52 am | |
| belki son kez seni düşündüm bu gece, ağlamak istedim, yapamadım gözlerimde gülümseyen bir maske...
savaş gibiydi yaşadığımız ağır yaralı kurtulduk ikimizde gurur kırıntıları tek ganimet elimizde ağır yaralı yüreklerimizle ağlamak istedik, yapamadık gözlerimizde gülümseyen bir maske...
savaşarak ölseydik keşke... | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 11:53 am | |
| sorma artık ne kadar 'sen' varsa şiirime, yüreğime değen sensin, sen sen sen. | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 11:53 am | |
| aynada kendini seyretmek gibidir aşk. kimseye 'seni seviyorum' diyemezdik kendimize aşık olmasak. | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 11:53 am | |
| eyhude bir gün doğuyor denizin ufkunda emekleyen... Bir martı kanadıyla gökyüzünü boyuyor asude damlarda pineklerken. Denizin kokusunda gam mışıl mışıl uykuda bir balık üstünde sisten bir yorgan Gözlerimde mahmur bir kalabalık uykuda dağ, sokak, orman bir ben birde kabuslar uyanık. Etrafta kesif bir duman her atan kalpte bir yanık. Beyhude bir gün doğuyor yine asude damların üstüne, ne ahretlik, ne dünyalık... | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 11:53 am | |
| Size söylüyorum ey ahali;
içimizde en bilinçli olan kendinden habersizken haber bülteni seyreden adam.
Ne olacak bu memleketin hali? | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 11:53 am | |
| ustum... konuşuyorkende susuyordum ben siz duyamıyordunuz sessizliğimi.
küstüm... oldum olası yalnızdım zaten siz göremiyordunuz kimsesizliğimi.
ve düştüm... uçuyorkende yüz üstü serilmiştim yere kötüsüde bile bile basıyordunuz üstüme.
Eylül 2005 | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 11:53 am | |
| eni seyrederdim bazı geceler, usanmadan, sabaha dek. sen bilmezdin, dalgasız bir deniz gibi uyurdun yanımda gece uyurdu yüzünde, ay uyurdu. göz kırpmaya korkardım uyanacaksın diye içimden rüzgara kızardım. hayatın nefesi gibi çekerdi beni nefesin dayanamaz, yüzümü yaklaştırırdım yüzüne nefesine karışırdı nefesim, nefesin olmak isterdim. sen bilmezdin, bir yanım sen böyle uyusanda ben ölene dek seyretsem yeter derdi bir yanım seni uyandırıp ölesiye sarılmak isterdi ikiye bölünürdüm. göz ucuyla ellerine değerdim, öyle beyazdı ki ellerin, öyle sıcaktı ki dağlanırdı gözlerim kör olurdum
seni seyrederdim bazı geceler, usanmadan, sabaha dek. sen bilmezdin, yavru bir kedi gibi uyurdun yanımda gece uyurdu teninde, ay uyurdu. ölümün nefesi gibi çekerdi beni nefesin ne savaşlar olurdu içimde ve ne yeminler ederdim aşkımız için sen bilmezdin. işte bu yüzden bir sabah ben uyurken sen şeytana uydun çünkü bilmiyordun giderken geceler boyu seni nasıl seyrettiğimi seni nasıl sevdiğimi bilmiyordun. LaCk isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı İle Cevapla | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:10 pm | |
| Kaç gece bekledim yalnızlığın zindanında sen bi-haber uyurdun, ben gecelerde forsa... Elimin ıslaklığında ağırlığı kaderin ben çekerdim günahların semeresini günahsızdım oysa... Sen düşlerin sıcaklığı koynunda sen... düşler kadar uzakta.
Tek pencerem gözlerimdi hayata onda da örtüktü perdeler ne zaman aralasam görürdüm yalanlar hep aynı yerdeler. ben kör olurdum, gözlerine mil çekilmiş ama kalemi uzatırdım değnek gibi karanlığa acıyarak bakarlardı acınası gözler dokunsalar anlamazlardı okusalar şiirlerimi elbette ağlamazlardı. Yüreğime yazdım mısra mısra bende okumasınlar diye yanlızca yüreğime kimsenin bilmediği bir lisanda paylaşılmak üzre dururlardı akşam üstü, yağmur yüklü bir nisanda gözleri bulutlardan ağır bir insanla paylaşılmak üzre... dururlardı ta buramda.
Çürüdü artık gözyaşımla pranga ben eskinin esiri şimdilerde firarda zamanı geldi yeşermenin dallara çiçek olmalı bu baharda... Sen hep o beklediğim, geceler boyu düşlere sarılan daha yeni yeni ayılan aşka bir bilsen yüreğin nelerden bi-haber uyan artık bak okunmamış onca şiir yüreğimde seni bekler | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:12 pm | |
| Sabahları güneşe gülümseyen gül farkındamı acaba bülbülün sevdasının yada gökyüzü okşarmı kanatlarını sevdası denizlere dökülen martının. Bir dilim ekmek, bir dilim peynir çocuk olabilirmi bir afacanın beslenmesinde ya kaygısızca akan nehir gerçekten hissettimi hiç güneşi ensesinde. Yollara mağrur bakan dağlar eğermi gözü yaşlı bulutlara boyunlarını ay güneşe direnirmi bozmasın diye yakamozun oyunlarını... Bir düşün... tek benmiyim başucundaki sevdayı görmeyen oysa birtek sensin pesedipte sevdiğine kör diyen.
İşte ben pişmanlık dolu bir gecede birkez daha yaşadım dünü ve anladım bir zamanlar beni nasıl sevdiğini. Ama sen, yüreği dikenler içinde bir gülü çoktan terkettin. Bülbülü usanan gül gibi bende ilk kez farkettim seni delicesine sevdiğimi | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:12 pm | |
| biri çıksa anladım seni dese evet, basbayağı anladım işte. sen her ne kadar anlatmayı beceremesen de ben başardım anladım. işte sensin bu gecenin bir vakti sebebsiz uykudan uyanmış yüzün gözün şiire bulanmış elinde sigaran keyifsiz oturuyorsun. ilahi canım ne diye somurtuyorsun hadi bırak şiiri miiri anlayanım yok diye de üzülme ben varım artık gülümse hah şöyle...
of, of ne çok şey istiyorum böyle | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:12 pm | |
| bir bayram günü, eski bir caminin tahta şadırvanında otuyordu genç adam. içinden neler geçiyordu bilinmez ama gözlerinin önünden yüzler geçiyordu, yorgun, telaşlı yüzler... caminin bahçe duvarına tezgahını yaslayan adamın sesi duyuluyordu kalabalıkta, ‘ne alırsan bir milyon lira, ne alırsan bir milyon lira’ avazı bile çıkmıyordu zavallı adamın, şehrin soğuğunda buz kesiyodu sesi. onun gözlerinde küçük kızı duruyordu, gülümsüyodu adamın gözlerinde kız, adamın gözleri gülümsemiyordu oysa. bir çift yeni ayakkabıydı tezgahtaki adamın tek derdi, bu bayram gününde kızına alamadığı o bir çift yeni ayakkabı. aklına geldikçe daha da bağırıyordu adam, dahada bağrı yanıyordu... gözleri bir süre bu tezgahtara takıldı genç adamın, oltaya takılmış balık gibi çırpınıyordu gözleri, içi acıyordu, ağlıyordu. birkaç damla gözyaşı sonra elinde buruşmuş selpaklarıyla kendine yaklaşan küçük kızı gördü genç adam. hiç birşey demeden uzattı küçük kız elindeki selpakları... onun gözlerinde de geçen gece babasından yediği dayak vardı. büyük rakı fiyatındaydı kızın hayatı, umutları... içi titredi genç adamın, selpakları aldı elinden, selpaklar titredi, biraz para tutuşturdu selpakçı kızın eline. gülememişti yinede kızın gözleri. çünkü o büyük rakının fiyatını barby bebeğinkinden çok daha iyi biliyordu... usul usul uzaklaşırken selpakçı kız, içi yandı genç adamın, bir sigara yaktı içinin ateşiyle... kimbilir kaç izmarit sönmüştü ki elinde ne kadar çok sigara içiyorum dedi genç adam kendi kendine, üstelik bu eski caminin tahta şadırvanında. bu eski caminin tahta şadırvanında ne kadar çok sigara içiyorum dedi kendi kendine... daha sigarası bitmeden martıları gördü gökyüzünde. aklına ilkokuldaki resim dersleri geldi hemen, martıları çizmek kolay dedi, altı üstü bacakları geniş bir M harfi. denize on dakika mesafedeydi aslında genç adamın evi, ama yüzlerce kilometre yol gidiyordu yüzmek için her yaz. çünkü onun için martılar resim derslerinde çizilen geniş bacaklı M harfinden ibaretti. derken kırçıl bir kedi sokuldu yanına, tek derdi ciğerdi kedinin. çok şanslısın dedi genç adam kediye, ne bir çift yeni ayakkabı zorunluluğunda bayramların, nede ciğeri beş para etmez alkolik bir baban var. çok şanslısın, çinde yaşıyor olsaydın bir lokantanın akşam yemeği menüsünde geçerdi adın, çok sanslıyım dedi sonra, çinde yaşıyor olsaydım bir çocuktan fazla yapamazdım, umursamadı kedi genç adamı, tek derdi ciğerdi kedinin. sonra yalnızlığını hatırladı genç adam eski caminin tahta şadırvanında, bayramı... bu bayram günü eski caminin tahta şadırvanındaki yalnızlığını hatırladı. boğuk bir ‘hoşgeldiniz’ e eklenen isteksiz ‘iyi bayramlar’ dı genç adamın kaçtığı. sevmiyordu misafiri genç adam, bayramlarda gelen misafiri hiç sevmiyordu... acıkmıştı, üşümüştü, usulca saatine baktı, eve dönmeliydi artık, zaten gitmişlerdir misafirlerde... yerinden doğruldu, tezgahtar adamın gözlerine çarptı gözleri, ‘ne alırsan bir milyon, hatta pazarlıkla 750 bile olur, ama ayakkabı alamadım kızıma, ne alırsan bir milyon değil ayakkabıcıda’ diyordu adamın gözleri.... ne alırsam bir milyon lira diye soramadı genç adam, son parasını selpakçı kıza vermişti çünkü... ama ‘üzülme’ dedi tezgahtara gözleriyle ‘ kızına ayakkabı alamadın diye dövmeyecek kimse seni, sende kızını dövmeyeceksin bu yüzden, ya o selpakçı kız kaç yaşına kadar kağıt mendil satacak büyük rakılar uğruna ve kaç yaşından sonra kendisini satmasını isteyecek ondan babası, üzülme, sen selpak sattırmayacaksın kızına’ yürümeye devam etti genç adam, yürürken bayramı düşündü, kimsenin umurunda değildi bayram, kimse bayram etmiyordu, mutlu etmiyordu kimseyi bayram... sırf bayram olması yetermiydi mutlu olmaya, öyleyse en mutlular deliler olmazmıydı, ya biz; akılldı desinler diye bir ömür mutsuz olmaya değermiydi... yoksa kızına bir çift yeni ayakkabı alıncamı yaşardı insan bayramı... beyninde onlarca soru, evine yürüyordu genç adam, içinde misafirlerin gitmiş olma umudu... kalabalıkta ilerlerken aynı sesi duyuyordu hala ne alırsan bir milyon lira LaCk isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı İle Cevapla | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:12 pm | |
| bulduğumu sandığımda kaybettim seni, kaybettiğimi anladığım an sevdim. şimdi sen yoksun, gecenin ayazı aldı ellerinin yerini üşüyorum sessizlik sesinin halefi susuyorum. ama olsun madem ki bu yokluk senin madem ki seni yokluğunda buluyorum sen varolasın diye şimdi ben yok oluyorum... | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:13 pm | |
| Bir yumak sevdaydı gözyaşım sobanın başında kırçıl kedinin oynadığı. Hırpalanmış, darmadağın gecelerde düşlerin yasak olduğu bir yumaktı ve tek dileği yorgun yumağın bir gece olsun üstünde kedi görmeden uyumaktı.
Koskoca bir yumaktı sevdam pırıl pırıl gözyaşından. Her gece sarhoş şiirler okuyan ilmek ilmek sen dokuyan bir yumaktı ve tek dileğim bir gece olsun dizlerinde uyumaktı.
Bir yumak sevdaydı gözyaşım Belki birşeyler öremezdiniz yada dünyaları göremezdiniz bomboş bir bakışla. Oysa gözlerimden düşen her damla aşkın ta kendisiydi bilemezdiniz... Düşerken yalan bakışların maskenle yüzünden yere sevda boğazımda düğümlenmiş damla damla bir yumaktı ve artık tek dileği gönlümün bir gece olsun düşünde seni görmeden uyumaktı. | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:13 pm | |
| Şimdi gidiyorsun... ışıklar sönük, gözlerinde sessiz elvedalar. Öyle güzelsin ki giderken yerimde kim olsa ağlar.
sen kazandın, yenildim tek kelime etme sakın giderken konuşmadı demeliyim. aleyhinde delil olacak birgün her söylediğin.
bitiremediğin kitabın masada kalsın sorma ne? nasıl? neden? sen ve ben adına bir şey kalsın bitmeyen. | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:13 pm | |
| güne başlamak dünü bitirmekten zorsa eğer benim gibi yap, başlama sende bizim gibiler için yarında bugünde sevinçte hüzünde hep dünde.
zaman mı dedin? bırak dönsün dünya adam sende bize ne | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:14 pm | |
| Son otobüste kalktı gönlümün son durağından ben böyle bi-başıma, yapayalnız kalakaldım. Gözlerin gözlerimde hala hani kalın tül gibi kirpiklerin altında saklı ne hayaller doğardı o gözlerde oysa belki günahtı, belki yasaktı ne hayaller... hepsi boş bir elvedada saklı. Bu son sefer, dönüşü yok otobüs artık kalktı çok geç pişmanlıklara, düşmanlıklara başka hasma gerek yok yüreğim yeter bana birde ıslak bir mendil ardından sallanacak hayallere, umutlara, sana... Şimdi vurdu çoktan kaybettiklerimin acısı. Gözlerimde düğümlenmiş bir kaç damla nem, yüreğimde halklı-haksız, buruk bir sitem ve ellerimde gözyaşımı ağlayacak bir kalem var... sonrası yok işte hepsi bu kadar | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:14 pm | |
| Bulutsuz gecelerde yağmur yağarmı rüyalara sığabilirmi gözyaşının sıcaklığı dapdaracık hülyalara
Gözlerim bir yalanı arar gibi başıboş sokaklarda Ecel artık beni sorar gibi. Ne dost bildiklerim var yanımda nede platonik aşklar şimdi henüz kuru olsada kirpiklerim yüreğim ağlamaya başlar şimdi. Zor olsada, alabildiğine yalnızım alabildiğine yalnız sokaklarda Kimbilir, belkide hep yalnız yürüdüm dost sandığım gölgelerdi belki gölgelerdi yüreğime bürüdüğüm.
Ama artık öğreneceğim karanlıkta yaşamayı sokak lambaları hiç yanmasada beklemeyi öğreneceğim tek başıma bir gün gelipte birileri pişman olsada asla geri dönmeyeceğim. 22.45 | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:14 pm | |
| ütünün iki yarısı
ölüm hayatın sonu değil her dakika, her an hayata dahil... bakmasını bilirsen görürsün yaşamak demek ölüm, ölüm demek yaşamak bekleme boşa bir parça bez, kara toprak ölmene bak... | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:14 pm | |
| Cennet
neyin mükafatısın sen hangi sevabın ederi? acaba ne yaptım da Allah seni bana verdi ben ki günaha batmış yalancının teki ne yaptım da hakettim cenneti? LaCk isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı İle Cevapla | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:14 pm | |
| Cennete doğru
kıştı, soğuktu elde avuçta yok, parasızdı adam. titreyen oğlu sordu: -baba, evimiz niye soğuh -paramız yoh -niye -işim yoh -çal sende -çalayım mı -he -çalamam -niye -günah -olsun, cehennemde üşünmez ki, orası çoh sıcah dimi baba
cevap veremedi adam ama çalmadı da. | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:14 pm | |
| esaretim yok
birşeyler var mutlaka yazamadığım, mutlaka... hiç yaşamadığım. kelepçe değil ellerimde kalem istersem atarım mahkum değilim, boş satırlara esaretim yok belki doğrulsam yerimden herkes gibi bende yaşarım ama cesaretim yok. | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:14 pm | |
| uçüstü yakaladın beni rüyamda evet, seni seviyordum gizli gizli ama sen yinede bana inanma çünkü gururum yanımda değildi... | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:15 pm | |
| söylemessem çatlarım...
itiraf ediyorum şiirlerimi onun gözlerinden çaldım. tam da dalgın, düşünceli baktığı sıra ayaküstü utanmadan mısra mısra çaldım. pişman değilim bir daha olsa bir daha yaparım.
sizde öyle yapmıyormusunuz? | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:15 pm | |
| yokluğun ateş başlı mızraklar gibi battıkça batıyor yüreğime ben birazını çıkarmak ümidiyle şiirler yazıyorum durmadan. ama çırpındıkça dahada batıyor, çırpındıkça dahada batıyorum bataklıkta. ama sen bana bakma, sende çırpınma n’olur çünkü birde sen batarsan emin ol kendinden çok bana batarsın | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Paz Ara. 30, 2007 12:15 pm | |
| ozuk bir musluk gibi damlayan ve her daim uykusuzluktan yanan gözlerimle bir anahtar deliğinden seyrediyorum hayatı... kim demiş dünya yuvarlak diye kapı ardında gizlice seyredenler için dünya anahtar deliği şeklinde | |
|
| |
| Şiirler | |
|