FRM34
|
|
| Şiirler | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:25 pm | |
| Bildiğim Bir Şarkı Var
Merhametsiz karanlık içindeyim Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum Mavi denizlere mor dağlara karşı Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum Bütün şarkılar gibi kederli Sokaklar, caddeler, evler bomboş Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi Akıtır taşa, toprağa kanımı Dünya seninle aydınlık ve güzeldi Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı Yanmaz elinin değmediği ışıklar Gel, o şarkıyı beraber söyleyelim Tut ellerimden beni aydınlığı çıkar Tut ellerimden beni aydınlığa çıkar Yumdum gözlerimi seni düşünüyorum Mavi denizlere, mor dağlara karşı Bildiğim bir şarkı var onu söylüyorum | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:26 pm | |
| Bilir Misin?
Tam sınırdan kaçarken vurulmak nedir bilir misin? Nöbetçiler ha gördü, ha görecek Parmaklarının ucu dikenli tellere değdi değecek... Ama... Bir adım daha atamazsın. Uzanıp tutamazsın; Göz pınarlarında donup kalır hayallerin Planların, kaçışın, kurtuluşun Ve deler sevgi dolu yüreğini Sevgi bilmeyen bir kurşun. Bir okyanus da boğulmak nedir bilir misin? Batan bir gemiye el sallayamamak, Oturup ağlayamamak, Birkaç kulaç ötedeki Bir tahta parçasını tutamamak, Nedir bilir misin? Sevmek nedir bilir misin? Bir şeyler tutuşur yüreğinde kıpır kıpır Bütün benliğini sarar, ısıtır. Her gülüşte yeniden doğarsın Ve bin kere ölürsün her iç çekişte Nasıl anlatsam bilmem ki. Yani "sevmek" işte. Duymak nedir bilir misin? Duymak, ama anlatamamak Çemberini kıramamak kelimelerin. Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek "Seviyorum" diyememek Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin? | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:26 pm | |
| Bir Ayrılık Gününde
Ne gariptir şu ayrılık günleri Bir dosttan da, düşmandan da ayrılsan Nedense bir tuhaf oluyor insan
Derin bir sızı giriyor içeri Son bir defa bakarken caddelere Dükkanlara, evlere, kahvelere
Hatıra yüklü kervanlar geçiyor Dolu dolu gözlerinin önünden Bu son yadigar mı bir ayrılık gününden
Ne unutulmaz zamanlar geçiyor Ağır ağır biz farkında değilken Gökler masmavi, yaprak yemyeşilken
Sen istediğin kadar unutulmaz de Bu son dakika, bu vakitsiz yağmur Unutulur, azizim unutulur
Başka ne yapılır böyle bir günde Kapanan bavul, çivilenen sandık Ve sonra kuru bir "Allaha ısmarladık!" | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:26 pm | |
| Bir Çıkmaz Sokakta
Ne kadar dönüp dolaşsam, yine de Hep o çıkmaz sokaktayım çaresiz Bir umut kırıntısı gözlerimde Yürüyorum durmadan, dalgın, sessiz
Sokak o sokak, bense ben değilim Sanki bin yıllar geçmiş aradan Boşlukta bir şeyler arıyor elim Belki de mahşere dek bulunmayan
Yitirdiğim neydi, aradığım ne Çöken ne yüreğime kurşun gibi Tanrım! ben mi değiştim söylesene Yoksa bende zamanlar mı eskidi
Bir yerlere varmadan, nasıl böyle Hiç durmadan akıp gidiyor günler Yaşam diye verdiğin bu mu söyle O mu sırtıma sapladığın hançer
Bir çıkmaz sokağın sonunda, işte Suskun ve tek başına seninleyim Fanilikten ölmezliğe geçişte Bilmiyorum, söyle bana, ben neyim
Sevdimse; verdiğin yürekle sevdim Sen açtın bu ufku karşımda sonsuz Yürüdüm bir yolun sonuna geldim Yıkık, üzgün ve paramparça onsuz
Ölüm buysa, Tanrım buysa yaşamak Sil alnımdan yazdığın bu yazgıyı Ya bir yere çıksın artık bu sokak Ya da öldür içimdeki Tanrıyı!... | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:26 pm | |
| Bir Gece Ansızın Gelebilirim
Bu kadar yürekten çağırma beni Bir gece ansızın gelebilirim Beni bekliyorsan, uyumamışsan Sevinçten kapında ölebilirim Belki de hayata yeni başlarım İçimde küllenen kor alevlenir Bakarsın hiç gitmem kölen olurum Belki de seversin beni kimbilir Kal dersen, dağlarca severim seni Bir deniz olurum ayaklarında Aşk bu özleyiş bu, hiç belli olmaz Kalbim duruverir dudaklarında. Ya da unuturum kim olduğumu Hatırlamam belki adımı bile Belki de çıldırır, deli olurum Sana kavuşmanın heycanıyle Aşk bu, bilinir mi nereye varır Ne durdurur özlemini, seveni Bakarsın ansızın gelebilirim Bu kadar yürekten çağırma beni. | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:26 pm | |
| Bir Gün
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa Bil ki seni düşünüyorum Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin, acil Örtün karanlıkları masmavi denizlerde Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde Bil ki seni bekliyorum Bir sabah gün doğarken aç perdelerini, bak Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar Bil ki seni istiyorum Gecelerden bir gece uyanırsan apansız Uzaklarda elemli, garip bir kuş öterse Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız Ve bir gün kabrimde bir kara gül biterse Bil ki SENİ SEVİYORUM | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:27 pm | |
| Bir Gün Anlarsın
Uykuların kaçar geceleri, Bir türlü sabah olmayı bilmez, Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya Deli eden uğultudur başlar kulaklarında, Ne çarşaf halden anlar, ne yastık Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık, Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın, Onun unutamadığın hayali, Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine, Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın aslında her şeyin boş olduğunu, Şerefin, faziletin, iyiliğin güzelliğin. Gün gelir de, sesini bir kerecik duymak için, Vurursun başını soğuk, taş duvarlara, Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın Duyarsın. Ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın. Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin Niçin yaratıldığını. Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini Uzun uzun seyredersin aynalarda güzeliğini Boşuna geçip, giden yıllarına yanarsın. Dolar gözlerin, için burkulur Sevmek ne imiş bir gün anlarsın.
Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların Sevilen gözlerin erişilmezliğini O hiç beklenmeyen saat geldi mi Düşer saçların önüne ama bembeyaz Uzanır gökyüzüne ellerin Ama çaresiz Ama yorgun Ama bitkin Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı Sevmek ne imiş bir gün anlarsın
Bir gün anlarsın hayal kurmayı Beklemeyi Ümit etmeyi Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi Lanet edersin yaşadığına Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın O zaman bir çiçek büyür kabrimde kendiliğinden
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın. | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:27 pm | |
| Bir Gün Kapına Gelsem
Bir karanlık geliyor yokluğunun ardından Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından Yetişir bunca keder, bunca elem diyorum Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski Öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki Bune bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum Beni çağırdığını bir defa duyabilsem Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:27 pm | |
| Bir Yalandır Sevmek
Doğuştan aldanır kişi Bir yalandır yaşamak, ucuz Kimbilir hangi ozanın söylediği Bir yalandır ölmek kuşkusuz Bizi hep aldattılar öyle ya Hep yalan bu şeyler, hep yalan bu doğa Ve en büyük yalan bir gün Allah'a Ödenecek can borcumuz Peygamberler ki; o şom ağızlılar Yalan söylediler, yalan yazdılar Küfürler, dualar, ilahiler, şarkılar Ne kadar da belli kör olduğumuz. Güneş, deniz, yıldızlar, manzara Nereye baksan tadımlık bir sofra Geceler, düşler, kadınlar ve sonra Bir yasak yemiş; tatsız tuzsuz Eski bir bohçayız biz, yamalı yırtık Açsalar içimizi boydan boya karanlık Şu kirli paçavraları toplayın artık İnanmak bir yalana bütün suçumuz Düşün! Kim söylemiş bu yalanları Hangi boşboğaz, hangi Tanrı En iyisi sevmek yine insanları Ki bir yalandır sevmek; sonsuz... | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:27 pm | |
| Bir Yerde Ölüm Güzel Oluyor
İnsan bir kere ölüyor ne fena Bu düzeni değiştirmeli Bir kere yaşamalı; çok çok ölmeli En büyük kederler bizim için Bizim için karşılıksız sevgiler Kör kuyular, çıkmaz sokaklar bizim için Dünyaya nasıl gelmişiz sormayın Saygı değer annelerimiz incinmesin Her yerim ayrı ayrı ölmeli Yoksa ölüm yok bana dünyada Bir kurşun beynime girsin Bir bıçak kalbime saplansın Kızgın bir demir dağlasın gözlerimi Sonra gelsin bir manga asker Sert bir komut; bir yaylım ateş Bırak kim bağlarsa bağlasın gözlerimi. Çok düşündüm bilek damarlarımı kesmeyi Rönesans öncesi devirlerden kalma zehir içmeyi Ve düşmeyi yüksek kulelerden mermerler üstüne Ayaklarıma taş bağlayıp denizler altında ölmeyi Yine de ölmedim görüyorsun, ölmedim O asağılık hesaplar, küçük korkular bırakmadı beni Belki de sen bırakmadın, bilmiyorum Bıraksaydın çoktan unutmuş olacaktın Halbuki şimdi benden kaçman da zor Anlıyorum beni sevmen de zor Dedim ya bir yere kadar yaşamak güzel Ama bir yerde ölüm güzel oluyor. | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:27 pm | |
| Birgün Seni Sevdiğimi Anlarsın
Uykuların kaçar geceleri Bir türlü sabah olmayı bilmez Dikilir gözlerin tavanda bir noktaya Deli eden bir uğultudur başlar kulaklarında Ne çarşaf halden anlar, ne yastık Girmez pencerelerden beklediğin aydınlık Kapanır yatağına çaresizliğine ağlarsın Onun unutamadığın hayali Sigaradan derin bir nefes çekmişçesine dolar içine Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın aslında herşeyin boş olduğunu Şerefin, faziletin, iyiliğin, güzelliğin Gün gelir de sesini bir kerecik duymak için Vurursun başını soğuk taş duvarlara Büyür gitgide incinmişliğin, kırılmışlığın Duyarsın ta derinden acısını çaresiz kalmışlığın Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın ne işe yaradığını ellerinin Niçin yaratıldığını Bu iğrenç dünyaya neden geldiğini Uzun uzun seyredersin de aynalarda güzelliğini Boşuna geçip giden yıllarına yanarsın Dolar gözlerin için burkulur Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın sevilen dudakların Sevilen gözlerin erişilmezliğini O hiç beklenmeyen saat geldi mi Düşer saçların önüne ama bembeyaz Uzanır gökyüzüne ellerin Ama çaresiz, ama yorgun, ama bitkin Bir zaman geçmiş günlerin uykusuna dalarsın Sonra dizilir birbiri ardınca gerçekler acı Sevmek neymiş birgün anlarsın
Birgün anlarsın hayal kurmayı Beklemeyi Ümit etmeyi Bir kirli gömlek gibi çıkarıp atasın gelir Bütün vücudunu saran o korkunç geceyi Lanet edersin yaşadığına Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın Zaman bir çiçek gibi büyür kabrimde kendiliğinden Bir gün seni sevdiğimi anlarsın | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:27 pm | |
| Bitmeyen Sarhoşluk
bütün kadehlerimi hep sana adıyorum hep senin için bu bir bir boşalan şişeler umutsuzluğum sarhoşluğum senin eserin senin yüzünden bu delicesine içmeler
dayanmak zor yalnızlığına akşamların unutmak mümkün değil seni bir şarkı gibi ağır ağır ilerleyen bu zaman içinde her an bir sarhoşluktur sensizliğin verdiği
odur bu boy boy şişeler bu renk renk kadehler yoksa bu çirkin yalnızlık bu keder o değil bütün içkilerden sert yokluğundur anladım yokluğundur yakan kanımı ispirto değil. | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:28 pm | |
| Bırakma Beni
Bırakma beni sevdiğim Gidişine dayanamam Hasret gözyaşlarımla Kendimi avutamam Dönerim dersin ama Kadere inanmam Bıraktığın anılarınla Ben sensiz yaşayamam | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:28 pm | |
| Çok Geç
Israrina kandim diyemezsin, çok geç. Bir anda inandim diyemezsin, çok geç! Kor nerde ki? Bir baksana küller sogumuş... Ateş gibi yandim diyemezsin, çok geç! | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:28 pm | |
| Çok Sevmek
Bizi kandıran o şarkılar, o mavi gece O sıcaklığı beyaz ellerin, o ilk bakış Sebepsizliğin sebep olduğu şafak vakti O çok sevmek gecelerde o çaresiz aldanış. Uzayan saçlar, alyında avuçlarımızın İşte o, insanın bir yerde, aşka boyun eğmesi Kırılmak, bölünmek, o hep bütünlenmek O çok sevmek, tenin bir başka tene değmesi. Yanmak mı o eski çağlarda yanmak Kül olup savrulmak rüzgara karşı İlk kesilmişliği mağrur ellerimizin O çok sevmek, kanımızın o ilk akışı. İşte pınarlar, testiler, ırmaklar, çeşmeler Kanlı avuçlarla içmek aşkı kanmadan O kıyılarımızdaki denizin ilk coşkunluğu O çok sevmek büyütmek onu hep, orada o zaman Kazımak ulu ağaç gövdelerine adımızı Yazmak her şeyi bir bir kumların üstüne O her işkenceye mahkum olmuşluğumuz O çok sevmek, daha çok sevmek günden güne. Öyle delicesine, öyle korkunç, öyle çılgın O çok sevmek o yanardağ, o ateş, o yangın... | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:28 pm | |
| Çıkmaz Sokak
Bir daha dünyaya gelsem Yine seni severdim Beni üzesin diye Beni deli divane edesin diye Biliyorum Sen de bir daha dünyaya gelsen Yine beni sevmezdin Kahrımdan öleyim diye | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:28 pm | |
| Dağ Rüzgarı
Kaderde senden ayrı düşmek de varmış Doğrusu bunu hiç düşünmemiştim... Seni tanımadan Hele seni böyle deli divane sevmeden Yalnızlık güzeldir diyordum Al başını, kaç bu şehirden Ufukta bir çizgi gibi gördüğün dağlara Rüzgarın iyot kokularını taşıdığı denizlere git Git gidebildiğin yere git diyordum Oysa ki, senden kaçılmazmış Yokluğuna birgün bile dayanılmazmış. Bilmiyordum...
Yine de dayanmağa çalışıyorum işte Bir kır çiçeği koparıyorum gözlerine benzeyen Geçen bulutlara sesleniyorum ellerin diye Rüzgar güzel bir koku getirmişse Saçlarını okşayıp gelmiştir diyerek avunuyorum Yaşamak seninle bir başka zamanı Bir başka zamanda seni yaşamak Herşeyden önce sen Elbette sen Mutlaka sen İster uzaklarda ol İster yanıbaşımda dur Sen ol yeter ki bu zaman içinde Ben olmasam da olur Seni bir yumağa sarıyorum yıllardır Bitmiyorsun Çaresizliğim gün gibi aşikar Su olup çeşmelerden akan güzelliğin İnceliğin ışık ışık yüzüme vuran Sen güneş kadar sıcak Tabiat kadar gerçek Sen bahçelerde çiçekler açtıran Sudan, havadan, güneşten yüce varlık Sen, o tek sevgi içimde Sen görebildiğim tek aydınlık
Bir nefes de benim için al Havasızlıktan öldürme beni Bulutlara, yıldızlara benim için de bak Susadım diyorsam Bir yudum su içmelisin Ben yorulduysam sen uyumalısın Ellerim sevilmek istiyor Saçlarım okşanmak istiyor Dudaklarım öpülmek istiyor Anlamalısın.
Ağaçların yeşili kalmadı Gökyüzünün mavisi yok Bu dağlar o dağlar değil Rüzgarında kekik kokusu yok Kim bu çaresiz adam Bu kan çanağı gözler kimin Kaç gecedir uykusu yok Gündüzü yok Gecesi yok Yok Yok Anladım Sensiz yaşanmaz bu dünyada İmkanı yok. | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:29 pm | |
| Değer Mi?
Bir rüya görür gibi Seninle bulutlara uçtuğumda Bir ateş yakar beni Sevginle tutuştuğumu sanırdım Yağmur olur damla damla Öperdim öperdim dudaklarından Bir nehir gibi çağlar Akardım akardım damarlarından Değer mi hiç değer mi hiç Değer mi değer mi söyle Bir rüya ömür boyu Sürer mi sürer mi böyle Değer mi hiç değer mi hiç Değer canım değer elbet Değer birtanem Aşkı için herşeye Ne hayal ne de gerçek Engel mi kanatlanmadan uçmaya Değer canım değer birtanem | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:29 pm | |
| Derinlerde
Ne zaman tutsam ellerini Gözlerimin önünden mevsimler geçer Ne zaman gözlerin gözlerime değse Samanyolundan bir yıldız düşer
Yaşanmış, yaşanacak zamanlar içinde En güzeli akşam saatleri, buluştuğumuz Gözgöze, iki büyük yangın gibi O yanıp yanıp tutuştuğumuz
Başdöndüren o sonsuz heyecan Çıldırtan arzular kesen nefesi En güzel bütün korkuların Bu ateşte bir bir erimesi
Son değil o başlangıç yaklaşan Tenin bir yerde aşka hazırlığı Bir buğu halinde geçen zaman Ve gözlerde sabahın ilk aydınlığı
Yıllarla büyütmek her dakikayı İnmek seninle derinlerine aşkın Öpülen bütün nimetler içinde En güzeli senin dudakların. | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:29 pm | |
| Diyebilseydim
Anladım diyemem ki! Suçluyum Belki ben anlatamadım sana kendimi Tutuştum, yandım da yokluğunda her gece Yine gözyaşlarımla söndürdüm kalbimi Her gün her dakika seni özlerdim Bitmezdi kederim senin yanında bile Susardım, gözlerime baktığın zaman Mermer bir heykelin çaresizliğiyle Oysa neler düşünürdüm sen yokken Sana kavuşunca neler söylemek isterdim Dakikalar bir ışık hızıyla geçerdi Ayrılık başlayınca ben biterdim En kötüsü beni koyup gitmendi O öyle bir yalnızlıktı anlatılmaz Hep yarım kalmış heyecanlar hazlar içinde Biterdi bir kış, geçerdi bir yaz Ve nice yıllar kovalardı birbirini Gözlerimde gitgide büyürdü mesafeler Bütün teselliler uzaklarda kalırdı Bütün çiçekleriyle solardı bahçeler Ne olurdu saadetlerin en büyüğü İşte ellerimde al, diyebilseydim Anlardın, ve hiç gitmezdin, değil mi Bir gün duyduğum gibi kal diyebilseydim. | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:29 pm | |
| Dost Bildiklerim
Sanırdım gündüzdü onlarla gecem İçimde ümitti dost bildiklerim Ne zaman yıkılıp yere düştüysem Bırakıp da gitti dost bildiklerim
Hepsi varken baharımda, yazımda; Kışın bir burukluk kaldı ağzımda Seneler senesi oysa gözümde Cihana eşitti dost bildiklerim
Nerede o sözlere kandığım günler? Her gülen yüzü dost sandığım günler Acıdan kahrolup yandığım günler Ta canıma yetti dost bildiklerim
Meydana çıkalı asıl çehreler Aydınlanmaz oldu artık geceler Yalanlar tükendi, indi maskeler Birer birer bitti dost bildiklerim
Korkar oldum bana " dostum " diyenden Yoksa yok olandan, varsa yiyenden Ne onlardan eser kaldı ne benden Beni benden etti dost bildiklerim | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:30 pm | |
| Dost Koşması
Büyük dertler birbirinden Sıralanır, sıralanır Gönül her gün bir yerinden Yaralanır, yaralanır.
Yüzleri var türlü biçim Belli değil gerçek dost kim Vefa diye şu yüreğim Paralanır, paralanır
Başta bin türlü düşünce Hep karanlık gündüz gece Doğru söyliyen ömrünce Karalanır, karalanır
Ömür boyu düşündüğün Sırlar çözülecek bütün Şu demir kapılar bir gün Aralanır, aralanır | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:30 pm | |
| Düş'le Gerçek Arasında
Durup durup seninle karşılaşıyorum her yerde Karşıma çıkıyorsun her köşebaşında sen Kimi gün parklarda, kimi gün sokaklarda, caddelerde Gözgöze geliyoruz, saatlerce bir şey söylemeden.
Hiç değişmemiş diyorum içimden, ne güzel İşte yine o! Yine mahzun, yine dalgın, yine ürkek Hadi gel diyor dudakları.----Özledim, hadi gel Biliyorum oysa; uzatsam ellerimi, gidecek.
Bu bir aldanış mı? Yoksa var oluş mu yeniden Söyle bir son mu? Bir başlangıç mı? Bir dönüş mü? Ne oldu o güzelim zamanlara ansızın uçup giden?
Hadi uyandır beni, söyle; gördüğüm zamansız bir düş mü? Hadi git, uzaklaş, yokluğuna inandır beni gerçekten Yoruldum, her bulduğum yerde seni kaybetmekten | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:31 pm | |
| Erkekler De Ağlar
Kederler vardır yağlı bir ilmek gibi Dolanır boynumuza kör gecelerde. Bir boşlukta durmadan sallanır insan Ki ağlamak son çaredir o yerde.
Gözyaşı... O ilk isyanı çocukluğumuzun Bir nehrin yatağından ilk taşması, Yaşamak, sele boğulması arzuların Ve nehirlerin sonunda bir denize karışması
Ölür zamanla anılar, dostlar, sevgiler Bir yürek ne kadar dayanır bu özleme? Çalgılar çalmaz olur, şarkılar biter
O yer son çizgidir erkekte direnmenin, Son gülüş de uçar gider dudaklarından Bir damla yaş süzülür solgun yanaklarından | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:31 pm | |
| Flört
-1-
biz şimdi flört ediyoruz sözüm ona bir vahşi hayvan sesleniyor içimizden gözlerini avucumda buluyorum aradığımda sonra dudakların, küçük, öptükçe güzelleşen
bir mahzun oluşun var kadınca, kadınlarca bir çağrışın var ellerimi, sevişmeye uzun ah anlatamam utanırım, yıllarca, yüzyıllarca ansızın gitsen bile, içimde kalır yokluğun.
-2-
ipek çoraplarında gözlerim biraz daha tutkun bir şeydir o şeyler, bir şeydir görüyorum kaçmaya alışkın ayakların öyle yorgun bak sen tutup önce dizlerinden öpüyorum
sana sen diyeceğim, sizlerden usandım ellerin ellerin diyeceğim, sıcacık, küçücük eskiden bir sevgilim vardı, onu hatırladım her öpüşmemizde biraz daha ölürdük
-3-
lafı mı olur yanında güzelliğin, taptazeliğin baş döndüren bir çiçektir tenin pembemsi, ak kollarında, elbet bir şarkıyım söylediğin elleri kelepçeli mahkum, ayakları prangalı, tutsak
seninle bir çok evlerde, bir çok odalarda çoğalıp küplerce, karelerce bir çok olmuşuz biz hep o yerlerde, oralarda oralarda soyunup tüm korkulardan sevişmeye durmuşuz. | |
| | | | Şiirler | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|