FRM34
|
|
| Şiirler | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:32 pm | |
| Galata Kulesi
6 Haziran 1973 Pırıl pırıl bir yaz günüydü Aydınlıktı, güzeldi dünya Bir adam düştü o gün Galata Kulesinden Kendini bir anda bıraktı boşluğa Ömrünün baharında Bütün umutlarıyla birlikte Paramparça oldu Bir adam düştü Galata Kulesinden Bu adam benim oğlumdu
Gencecikti Vedat Işıl ışıldı gözleri İçi Bütün insanlar için sevgiyle doluydu Çıktı apansız o dönülmez yolculuğa Kendini bir anda bıraktı boşluğa Söndü güneş, karardı yeryüzü bütün Zaman durdu Bir adam düştü Galata Kulesinden Bu adam benim oğlumdu
"Açarken ufkunda güller alevden" Çıktı, her günkü gibi gülerek evden Kimseye belli etmedi içindeki yangını Yürüdü, kendinden emin Sonsuzluğa doğru Galata Kulesinde bekliyordu ecel Bir fincan kahve, bir kadeh konyak Ölüm yolcusunun son arzusuydu bu Bir adam düştü Galata Kulesinden Bu adam benim oğlumdu
Küçücüktü bir zaman Kucağıma alır ninniler söylerdim ona Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat 6 Haziran 1973 Galata Kulesinden bir adam attı kendini Bu nankör insanlara Bu kalleş dünyaya inat Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat. | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:32 pm | |
| Gel Beraber Ağlayalım
Gel beraber ağlayalım sabah olmadan Damla damla bir zehir karışsın kanımıza İnsanları affedelim, yaşamayı sevelim Sonra insan yaratıldığımıza zavallılığımıza Gel beraber ağlayalım
Hatırla tekrarı, bir ömre bedel dakikaları Gerçek olmayan hayallerimizi düşün Biz de bir yerde insanız neyleyelim Hep böyle bıçağın kemiğe dayandığı gün Gel beraber ağlayalım
O ayrılığın kederin hüküm sürdüğü O zamanın ilerlemediği gecelerde Söyle kime yalvaralım, kimi bekleyelim Hep böyle bıçağın kemiğe dayandığı gün Gel beraber ağlayalım
Ne aradık, ne bulduk bu yeryüzünde İnan sevdiğim bizi aldattılar Sonunda yapayalnız kaldık neyleyim Gel, dünya duruncaya kadar, ölünceye kadar Gel beraber ağlayalım | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:32 pm | |
| Gerçekten Sevmek
O durmadan kaçıyor; sen ardından gitmiyorsan;
o günün her saatinde saklanıyor, sen yollara düşüp deli divane aramıyorsan;
o sana acıların en büyüğünü tattırıyor, sen bundan en yüce hazzı duymuyorsan;
boşuna aldatma kendini, onu sevmiyorsun demektir.
Elindeki içki kadehinde, dudağındaki sigarada , okuduğun kitapta, mırıldandığın şarkıda, söylediğin şiirde, gördüğün rüyada ve yaşaman için ciğerlerine doldurduğun havada o yoksa; Onun vazgeçilmezliğini anlamamışsan; onu sevmiyorsun demektir.
Renkler onunla değerlenmiyorsa, örneğin onsuz kırmızı kırmızılığının, mavi maviliğinin farkında değilse, beyaz yalnız o giydiği zaman güzelliğini haykırmıyorsa, sabahları onu görünceye kadar güneş doğmuyorsa ve onsuz gökyüzü geceleri aya, yıldızlara hasret değilse onu sevmiyorsun demektir.
Sokakta gördüğün her yüzde ondan birşeyler aramıyorsan, güzel bir manzara, hüzünlü bir musiki onu hatırlatmıyorsa, uykudan uyandığın zaman yaşamakta olduğundan önce onu hatırlamıyorsan, omuzlarına dökülmüş saçları, bir sis perdesinin ardında her zaman gülen, ışık saçan gözleri aklına gelmiyorsa, durup durup avuçlarının sıcaklığını özlemiyorsan; Onu sevmiyorsun demektir.
Dünyada yaşıyan öteki insanların senin için hala bir değeri varsa, ona karşı tutumunu toplumun köhne ve manasız kurallarına göre ayarlıyorsan ve açık açık sanki var olduğunu haykırırcasına sevgini söylemiyorsan; Onu sevmiyorsun demektir.
Yok o senin için herşeyden değerliyse, gözünü yumduğun anda onu görebiliyorsan, o bütün şarkılarda, bütün şiirlerde, bütün resimlerde ise, ona muhtaç olduğunu söylemekten utanmıyorsan, senin içten ve büyük sevgine karşılık vermiyeceğinden korkmuyorsan, bütün bencil duygularından sıyrılabilmişsen onun için herşeyi, ama herşeyi yapacak gücü kendinde buluyorsan, her hali sana ayrı ayrı güzel geliyorsa, karşısında kendini bir çocuk gibi hissediyorsan, istediği anda onun için ölebileceksen, onun için yaşıyorsan ve yine onun için bildiğin bilmediğin bütün düşmanlıklara karşı koyabileceksen, o her geçen dakika sende biraz daha büyüyorsa ve kendi kendine bile çok sevdiğini bütün samimiyetinle, inanmışlığınla itiraf edebiliyorsan, bir gün o seni hiç, ama hiç sevmediğini söylese bile, senin sevginde azalma olmayacaksa ve ölünceye kadar onu aşkların en ölümsüzü ile sevebileceksen; işte o zaman onu seviyorsun demektir.
O sana sevmeyi, gerçek aşkı öğretti. Sen onu hep sevecek ve sevilmenin mutluluğunu tattıracaksın.
O, hiç sen olmasan bile, seni bir parça sevmese bile.. | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:33 pm | |
| Giden Bir Ömre Gazel
Zamanlar iyi kötü yaşanır gider Sanma bu yol sonsuza uzanır gider
Anahtar açmaz olur bir gün kilidi Ne kalmışsa içinde paslanır gider
Kişi çıktığı yerden düşer ansızın Bir salıncak boşlukta sallanır gider
Bir gün anlar her şeyin boş olduğunu İnsan insanlığından utanır gider
Çöker omuzlarına birden gökyüzü Ne bulmuşsa hepsinden usanır gider
Dönülmez bir yerinde yaşantısının Her insan bir rüyadan uyanır gider
Bir gün gelir ümitler solar çaresiz Sevenler sevilenler aldanır gider
Anlarız her gerçeği son dakikada Bir hançer bağrımıza saplanır gider | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:34 pm | |
| Giden Gençliğe Gazel
Umudum, heyecanım bitmez pınardı bitti Gençliğim deli dolu esen rüzgardı gitti
Neydi o sarhoşluklar? Dünyaya boş vermekler? O bir başka mevsimdi, bir ilkbahardı gitti.
Tadı, rengi değişti birer birer her şeyin En mutlu, en doyulmaz yaşantılardı gitti
Çektiler ellerini elimden sevgililer Bir zaman bu gönülde kimler yaşardı? Gitti.
Hani hiç bitmeyecek sandığım güzellikler? Ne sevinçler, arzular ve neler vardı gitti.
Kalakaldım ortada böyle ben param parça Her gelen yüreğimden bir şey kopardı gitti.
Hey benim doymadığım deli fişek gençliğim! İçimde bir zamanlar bir kor yanardı bitti....… | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:35 pm | |
| Giden'e
gidişin ölümüydü umutlarımın güllerin yüreğimde can verişiydi ufkumda her akşam hüzünlü ve dalgın seninle batan ömrümün güneşiydi
ardında bir istanbul bıraktın öksüz içimde yokluğun ateşini yaktın karanlıklar ortasında güpe gündüz yıkılmış, dağılmış bir adam bıraktın
gün gün yaklaşan bir şey var, ölüm mü ne değilse; içimde bu ürperti niye dolaşan kim benimle deli divane
güzel olan her şeydi seninle giden şimdi bütün hayallerim yoksul kaldı gittin... bana bu rezil istanbul kaldı. | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:35 pm | |
| Gidişin
Gidişin ölümüydü umutlarımın Güllerin yüreğimde can verişiydi Ufkumda her akşam hüzünlü ve dalgın Seninle batan ömrümün güneşiydi
Ardında bir İstanbul bıraktın öksüz İçimde yokluğun ateşini yaktın Karanlıklar ortasında güpegündüz Yıkılmış dağılmış bir adam bıraktın
Gün, gün yaklaşan bir şey var; ölüm mü ne? Değilse içimde bu ürperti neden! Dolaşan kim benimle deli divane
Güzel olan herşeydi seninle giden Şimdi bütün hayallerim yoksul kaldı Gittin, BANA BU REZİL İSTANBUL KALDI | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:35 pm | |
| Gün Batımı
Yaklaşan ayak sesleridir akşamın Şafaktan çıkmış bu uzun yolculuğa Bir gelen var uzaktan soluk soluğa Kapkara gözleri hüzünlü ve dalgın Akşam, rüyalarımıza giren o esmer kadin
İşte! açılmış dipdiri göğüsleri Bir vuslat gecesine çağırır bizi Ve ansızın büyüler gözlerimizi Saçlarında o yıldız yıldız süsleri Şair "hoyrattır" diyor akşam üstleri
Hoyrattır evet, o bütün aldanmışlar Yüz karası fahişeleri dünyamızın En vazgeçilmez yerinde rüyamızın Gelir, gözlerinde o vahşi bakışlar Akşam, uzak bir gölde büyüyen kamışlar
Ne hazin batması çığlık çığlığa her gün Güllerin solması ve dönmesi havada kuşların O bitmeyen hüznü, apansız akşam oluşların Affedilmez bir zamandır bu, isteksiz, ölgün Her akşam dünyamıza gölgesi düşer ölümün
Biz eli kolu bağlı insanlarız çirkin ve zavallı Kötülük kusmak için karanlığı bekleriz Kirletir geceleri türlü pisliklerimiz Bizim gibisini görmedi evren evren olalı Böyle kötü bir dünyaya bir daha gün doğmamalı | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:36 pm | |
| Gözlerde Sevişmek
Seninle yaşanacak bir aşkın öyküsünü Bir giz gibi derinden dün yaşattı gözlerin Sunduğu sevinçlerle o eşsiz bahar günü Yemyeşil bir adaktı, bir murattı gözlerin. Acılar uzaklarda, mutluluklarsa yakın Bir kaç saat içinde kaç yıldı yaşattığın Gözlerime sevgiyle bakarken, bana aşkın Ölümsüz olduğunu hatırlattı gözlerin.
İçimde tek sen vardın, düşüncemde yalnız sen Birbirimizden uzak yaşadığımız o en güzel yıllarımızı elemle düşünürken Hem ağladı sessizce, hem ağlattı gözlerin. | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:37 pm | |
| Hatırla
Ne çabuk geçti şu üç beş gün İki yataklı bir han odasında Halden bilir insanlar arasında
Suyunu içip sokağında yürüdüğün Bu şehir yine bildiğin gibi Alabildiğine sefalet ve biraz sevgi
Gidişine benden başka ağlayan olmadı Bu binler, on binlerce kişiden Kalanı ağlatır mı böyle her giden
Islıkla çaldığımız şarkıları Sabahı ettiğimiz geceyi unutmadım Bir günlük neşemle, üç günlük yatağım
Sayılı günler çabuk geçti, neyleyim Hatıraların bizde kaldığına şükür Onlar ki bizimle uyur, bizimle yürür
Ben artık o bildiğin adam değilim Dün bir kilo rakıya *bana mısın* demezken Şimdi sarhoşluğum erken başlıyor, erken
Kimler aldı kahvedeki yerimizi Han odasında şimdi kimler yatıyor Sokaklar camekanlar seni hatırlatıyor
Bir daha görmek kısmet değilse birbirimizi Çaresiz mahşer gününü bekle sabırla Beni de *İstediğin zaman* hatırla. | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:37 pm | |
| Hatırlar Mısın?
Hatırlar mısın Gözgöze gelişimizi ilk defa Bakışlarımızın çakmaklanışını Bir akşam vakti, yakınlarda Bir yerlerde bir şeylerin yanışını Hatırlar mısın Hatırlar mısın İlk öptüğüm günü dudaklarından Başımın dönmesini, tenimin tutuşmasını Yıllar yılı kendi yatağında kaybolan Nehrimin, denizine kavuşmasını Hatırlar mısın Hatırlar mısın Ayrı ayrı yaşadığımız binlerce geceden ayrı Bir geceyi, sabahsız, çılgın, dopdolu Ve senin özleminle sımsıkı saran kolu Hatırlar mısın Hatırlar mısın Ormanda dibe vuruşunu gün ışığının Ağaçların ürperişini derinden Başını omuzuma koyuşunu, dalgın Sonra bir yangının başlayışını ellerinden Hatırlar mısın Hatırlar mısın Kendimizden geçerek, alabildiğine Birlikte gittiğimiz o yerleri O ağaçlı yol, o serin kumsal, o meyhane Ve güllerin ağlayışını bir akşam üzeri Hatırlar mısın Hatırlar mısın Nasıl bir koşuydu o doludizgin Ne kadar yoğu var etmiştik birlikte O seven gönüllerimiz bir çift güvercin Gibi nasıl kanat çırpmışlardı mavilikte Hatırlar mısın Hatırlar mısın Gün boyu seninle çağlar aştığımızı Bir yalan dünyada yalansız severek Tanrıya yaklaşıp Tanrılaştığımızı Söyle hatırlar mısın bir gün beni Hatırlar mısın ?......... | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:38 pm | |
| Her Sabah Seninle Başlar
Önce gözlerin girer odamdan içeri Sonra ellerin, saçların dudakların Bir bir hatırlarım Her sabah senin olan ne varsa Yüzüm aydınlanır Şarkılar söylemek gelir içimden Yakında bir kuş öter Uzaklarda bir tren sesi Sonra kornalar, çocuk ağlamaları Vapur düdükleri Sesler bir uğultu halinde yükselir büyük şehirlerden Ve alışılmış bir yaşamaktır çöker omuzlarıma Sarar benliğimi birden Büyük, devamlı dalgalar halinde duygularım Her sabah seninle başlar Ve ben her sabah Ta içimde bir ağrı gibi yokluğunu duyarım
Her sabah Rezil insanlar bekler her köşebaşında beni Yüzleri, yürekleri kadar kirlidir Biri gider, biri gelir Biri gider, biri gelir Yakamda duygusuz iğrenç elleri Ve soğuk gözbebekleri gözlerimde O alışılmış yaşamak ki her sabah İğreti bir elbise gibi durur üzerimde Bir isyandır sarar içimi Her şeyi üzerimden çıkarıp atasım gelir Fakat insanlar, insanlar bırakmaz beni Biri gider, biri gelir
Hep aynı ses, aynı şarkı Aynı sağır gökyüzü Dilsiz bir deniz Kör bir düzen Hep aynı kör döğüşü Yalancı yüzler, aptalca bakışlar O iki yüzlü selamlar Hep aynı tempoda geçen manasız bir gün Hep o değişmeyen puslu ikindi üstleri Ve hep aynı yorgun, zoraki akşamlar Ya o geceler satılmış, utanç dolu Büyük avizelerin aydınlattığı sefil yüzlerimiz Renkli kumaşlar, altın kol düğmeleri Kristal kadehlerde kral içkiler O hesaplı dostluklar Satın alınmış sevgiler
Ben alışılmış şeyleri sevmem, bilirsin Yaşamaksa dilediğim gibi yaşamalıyım Sevmekse gönlümce sevmeliyim Kendi ellerimle yazmalıyım alın yazımı Ölmekse istediğim anda ölmeliyim ve yaşıyorsam Her şey bambaşka olmalı seninle Alışılmış şeylerden öte Yalanlardan, düzenlerden uzak Yeter, yeter artık Dönmesin o eski plak Her şey gölümüzce olsun Bulsun Dilediği zaman ellerim ellerini Paylaşalım seninle bütün geceleri Sabahları, akşam üzerlerini Görülmemişi görelim, tadılmamışı tadalım Şarkılar söyleyelim kimsenin bilmediği Yüzüm her zaman aydınlık olsun aydınlığında Her zaman sevgiyle gülsün gözlerimin içi Yeter artık, yeter Kırılsın o çemberler Sarsın her yanımızı bir yaşama sevinci Ayrılıklar, kederler, gözyaşları bitsin Bütün bir ömür boyunca Seninle başlayan sabahlarım Seninle sürüp gitsin. | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:38 pm | |
| Hüsamettin İncir Ağacımı Getir
bir deli feyz aldı diyordu bütün diktatörleri yeryüzünün bir başkası gökten zembille inmişti ve bir peygamberdi anlaşılmamış biri durmadan koşuyordu üstünde bir don bir gömlek ve bir başkası ölmek diyordu kurtuluş ölmek o genç bir adamdı sakalları uzamış saçları kirli gözleri cam gibi parlıyordu bir noktaya bakıyor sessizce ağlıyordu beni görünce belli belirsiz bir gülümseme geçti yüzünden dedi ki sivaslıyım 27 yaşındayım adım bekir sonra durdu ve bağırdı uzun uzun hüsamettin incir ağacımı getir | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:39 pm | |
| Islak Gül
Seninle paylaşmak uykularda en büyük günahları Seninle uyanmak nice çılgın gecelerden sonra Alır götürür beni kokun uzaklara en uzaklara Ağzın dudaklarımda ıslak bir güldür sabahları
Tenin çekiyor beni tenin tutmuş saçlarımdan Afrikalı kölenim senin, esirinim, mecburunum Gözlerin değmese gözlerime kahrolurum Ölürüm çekersen ellerini avuçlarımdan
Dönsün başım tutuşsun damarlarımda kanım Gel otur yanıbaşıma erişilmez kadınım Yum iri gözlerini, devir kirpiklerini Ser önüme bir hazine gibi güzelliklerini
Sana en muhtaç olduğum şu anda gel Yaşamak olsan da gel, ölüm olsan da gel. | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:39 pm | |
| Kanser
Bütün denizlerin aynı limana çıkması neden? Neden gökyüzünün bu sınırsız karamsarlığı? Yitirecek neyimiz var ki umutlarımızdan başka? Ve batacak başka bir gemimiz mi kaldı?
Dev bir ağaç yapraklarını döküyor içimizde Nereye baksak her haliyle o çıldırtan sonbahar Kaç yüz org birden çalınıyor, duyuyor musun? Hani o birlikte söylediğimiz şarkılar?
Ne oldu o düşlere? Nerde o iyimserlik Biz seninle şatolar kurmadık mı bir zaman Şimdi biz o değiliz sanki, hiç o olmamışız, Sanki bir şey var incinen dağılan bozulan.
Şu martının kanatları neden kırık biliyor musun? Bu adamı dört duvar içine kim koydu sensiz? Eğil bir kuyuya seslen, yankılanan benim hep Benim içimde can verdi o gök o deniz!
Sonunda tek başımayım, bak böyle bıçaklanmış! Biliyorum bir ölü var, ama ne? Ama kim? Soğuk, merhametsiz kollarıyla sarmış her yerimi Bir KANSER tümörü gibi büyüyor çaresizliğim. | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:40 pm | |
| Kavuşma Günü
En güzel gülüşünle karşıla beni İşte geldim yanına yorgun ve yitik Yılmışım, yıkılmışım, kahrolmuşum İçimde tarifsiz bir gariplik
Anlamaya çalış bir şey sormadan Yaklaş yanıma, gözlerime bak Dağıt saçlarını çocuklar gibi Sonra başını omuzlarıma bırak
Dertliyim, kahırlıyım, efkarlıyım Ağır, çaresiz hüzünlerle geldim sana Birlikte ömür boyu yaşayacağımız Perişan gecelerle, günlerle geldim sana
Paramparça hayallerim, umutlarım Ne kalmışsa içimde kırık dökük Al, yeniden yarat beni, ayıkla arıt Baksana, bütün ışıklarım sönük
Pelte pelte karanlığım koyu, zifir Göklerin üstüme abandığı gecelerdeyim Dinle, sana bir şarkı söyleyeceğim özlem dolu Dinle, bütün çalgıların sustuğu yerdeyim
Oysa ki sen aradığım, bulduğumsun benim Oysa ki bu en güzeli kavuşmaların Bakma şimdi böyle kahırlı olduğuma En mutlu şiirleri söyleyeceğim sana yarın
Yeter ki mahşere dek beni özle beni sev Zamanların en ölümsüzünde yaşat beni İşte geldim yanına alev, alev dopdolu Al dilediğin gibi yeniden yarat beni | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:41 pm | |
| Kimbilir
Bir yere yaklaşıyoruz seninle Belki bilinmeyen bir azak şehir Belki o, en sakin deniz kıyısı Belki de bir dağ yamacı kimbilir O yerde her şey değişecek ansızın Hiç ayrılmayacak ellerimiz Kuşlar en yakın dostlarımız olacak Terkedilmiş bir kulübe evimiz Gün doğmadan uyanacağız seninle Tenimizde kırağların serinliği Kulaklarımızda en güzel şarkılar Çiçeklerin, ağaçların söylediği. Seninle mevsimler orada bambaşka Zaman bir suyun akışı, o yerde Hüzün artık unuttuğumuz bir şey Yalnızlıksa bizden çok ötelerde O yerde bütün güzellikler hayran sana İçi gülsün diye gözbebeklerinin Ve döndüren başını içki değil artık O baygın kokusu kır çiçeklerinin. | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 4:41 pm | |
| Kum
Sen kum nedir bilmezsin Deniz Görmedin ki. Yum gözlerini, zamanı düşün, Deniz bir gözünde Kum bir gözündedir.
Sen taş nedir bilmezsin Dağa çıkmadın ki Yürü ufuklara doğru, Dağ bir ayağında Taş bir ayağındadır
Sen kül nedir bilmezsin Ateş yakmadın ki, Uzat ellerini gökyüzüne, Ateş bir elinde Kül bir elindedir
Sen kan nedir bilmezsin Ölmedin, öldürmedin ki, Yat toprağa boylu boyunca Ölüm bir yanında Kan bir yanındadır
Sen aşk nedir bilmezsin Beni sevmedin ki Ağla, ağlayabildiğin kadar Bütün güzellikler sende Aşk bendedir | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 5:00 pm | |
| Kurşun Yarası
İstediğin zaman, rasladığın yerde Kıyasıya olmalı beni vuruşun Kanım günlerce akmalı caddelerde Tam kalbime değmeli attığın kurşun Ya kalbime ya alnımın ortasına En can alacak yerime nişan al Çare bulunmaz her kurşun yarasına Beni öldür ve açık gözlerime dal Bir eser olmasın içinde korkudan Tetiği kininle, garezinle çek Kurşun değil ölüm çıkmalı namludan Bırak benim kanım olsun dökülecek En son kurşunun da olsa namluya sür Nasıl olsa ölüm var, bari sen öldür | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 5:00 pm | |
| Mektup
İstersen mutlu oluruz seninle Evimiz ve çocuklarımız olur Yemek pişirirsin kendi elinle Kalplerimizde esenlik ve huzur İstersen mutlu oluruz seninle Birbirimiz için yaratılmışız Ruhlarımız düşüncelerimiz bir Bizim gibi olur çocuklarımız Ben şair, sen baştan ayağa şiir Birbirimiz için yaratılmışız Ayrılık olmaz fikirlerimizde Kahkahamız ta uzaklardan duyulur Mutluluk parıldar gözlerimizde Rüyalarımız bile aynı olur Ayrılık olmaz fikirlerimizde Ne hayaller kurarız uzun uzun Üzüntüleri atarız bir yana Gizli bir şeyi kalmaz ruhumuzun Bütün şiirlerimi okurum sana Ne hayaller kurarız uzun uzun Kim ne derse desin mutlu oluruz İçimizde ümit, arzu teselli Bende aşk ve sende güzellik sonsuz Aşkımız gözlerimizden besbelli Kim ne derse desin, mutlu oluruz | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 5:00 pm | |
| Mektup II
Biliyor musun Senden ayrılalı sakal bıraktım Zamanının akışına koyuverdim kendimi Gömleklerim kolalı değil artık Pantolonum ütülü değil Ayakkabım boyalı değil Öylesine değiştim ki Görsen tanıyamazsın Sabahları gün doğarken kalkıyorum İlk işim bir sigara yakmak oluyor Ve bir süre denizin hışırtısını dinliyorum Sonra, apansız sen geliyorsun aklıma Gözlerin, dudakların, ellerin geliyor Şimdi nerdesin kimbilir Yatağında uyuyor olmalısın Artık beni görme rüyalarında Korkarsın. Mevsim sonbahar malum ya Serde de kör olası şairlik var Boyuna hüzünlü şeyler düşünüyorum Ağaçların yaprakları dökülmeğe başladı Keskin poyrazlar esiyor kuzeyden Kuşlar durmadan göç ediyor Ara sıra düşenler oluyor yorgun ya da yaralı Tutup okşuyorum tüylerini, gagalarından öpüyorum Ve diyorum ki Sana kavuşmak için bir göçmen kuş olmalı İşte böyle Günler, haftalar geçip gidiveriyor Saçım, sakalım birbirine karıştı Yine de her geçen gün Kendime biraz daha alışıyorum Ve biliyor musun Unutamayacağımı bile bile Seni unutmaya çalışıyorum... | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 5:00 pm | |
| Milyon Kere Ayten
Ben bir Ayten'dir tutturmuşum oh ne iyi Ayten'li içkiler içip sarhoş oluyorum ne güzel Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum Ayten üstüne Saatim her zaman Ayten'e beş var Ya da Ayten'i beş geçiyor Ne yana baksam gördüğüm o Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor
Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz Günlerden Aytenertesidir Odur gün gün beni yaşatan Onun kokusu sarmıştır sokakları Onun gözleridir şafakta gördüğüm Akşam kızıllığında onun dudakları
Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz Bir kadeh de sizinle içeriz Ayten'li İki laf ederiz Onu siz de seversiniz benim gibi Ama yağma yok Ayten'i size bırakmam Alın tek kat elbisemi size vereyim Cebimde bir on liram var Onu da alın gerekirse Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar Parasızlık da bir şey mi Ölüm bile kötü değil Aytensizlik kadar
Ona uğramayan gemiler batsın Ondan geçmeyen trenler devrilsin Onu sevmeyen yürek taş kesilsin Kapansın onu görmeyen gözler Onu övmeyen diller kurusun İki kere iki dört elde var Ayten Bundan böyle dünyada Aşkın adı Ayten olsun | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 5:01 pm | |
| Ne Demek
Biz şimdi yok mu olduk ya öyle mi Bu film bizim için oynanmıyor demek Şarkılar şiirler falan hepsi yalan mı artık Bu çalgılar bizim için değil öyle mi Siz şimdi yoksunuz ne demek
Öldük mu yani söyleyin açıkçası Artık hiç sevmeyecek miyiz Bizi kim koydu aptal yerine Öldük mü yani söyleyin boğuntuya mı geldik Siz şimdi yoksunuz ne demek
Hadi anlatın canım gerçeği anlatın Bir yalan daha duymuş olalım ne çıkar Kestiğimiz yerden kan akmayacak mı öyleyse Düşlerimiz de mi kalmadı hayret doğrusu Siz şimdi yoksunuz ne demek.
Nasıl da düştük bu tüm yalnızlığa Bizi bekleyecek kimsemiz de mi yok Bir gecemiz bile kalmadı mı dünyada Ne tuhaf düşünmek hiç düşünmemeyi Siz şimdi yoksunuz ne demek
Hani biz sevmiştik üstelik sevenlerimiz vardı Ne diyorsunuz nereye gittiler acaba Ne oldu ardımızdan akacak gözyaşları Hani aşk vardı insan vardı Allah vardı Siz şimdi yoksunuz ne demek
Tutun ki öldük yağımızdan sabun yaptılar Kokulu sabunlar, renkli sabunlar Yine de kirlisiniz işte bizden betersiniz Doğrusu ayıp şakanın böylesi olmaz Siz şimdi yoksunuz ne demek. | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 5:01 pm | |
| Ne Yapsam Neylesem Ne Söylesem
Ne yapsam dönüp dolaşıp sana geliyorum Avuçlarımda ateş, gözlerimde sitem Ve hep o şarkı dudaklarımda belli belirsiz Ne yapsam, neylesem ne söylesem. Değişen sadece ellerim, gözlerim değil Ayakkabım, gömleğim boyunbağım, elbisem Her şey iğreti şimdi, herkes yabancı bana Ne yapsam,neylesem, ne söylesem
Bütün günlerimi aldın gittin,bütün akşamlarımı Oturmuş üstüme boğuyor beni her gecem O renkler yok, o hayaller yok, o düşler yok Ne yapsam, neylesem, ne söylesem
Nereye vardıysam o yangın oradaydı O sevmek,o alevler, o cehennem Baksana,küllerim savruluyor gökyüzüne Ne yapsam, neylesem, ne söylesem
Sen bir yalnızlıktan artık, ta şuramda bir hançersin Çıkaramam seni bağrımdan ne kadar istesem Vur, öldür dilersen, beni bırakma tek Ne yapsam, neylesem, ne söylesem | |
| | | AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 5:01 pm | |
| Neden Sonra
Bir gün demek ne kadar hazin Anılarla dolu geçen yıllara!... Bakıp da ardında kalan yollara; Geri dönememek tek bir an için!
Büyüttüğün artık umutlar değil, Şimdi tek gerçek var; çaresizliğin. Bak! Fırçan kırılmış, bomboş tuvalin Ne biraz renk kalmış, ne de bir şekil
Silinmiş o portre, göremezsin ki! Daha yakından bak dilersen, eğil; Hani o maviler? Hani o şekil? Uçup gitmiş mi ne? Hani o sevgi?
Nerde o dostluklar? Güzel yalanlar? Bu kalp neden değil eskisi gibi? Bir başka dünyada bulursun belki, Geçer de aradan nice zamanlar...
O yer umutların söndüğü yerdir, O yerde zavallı bütün insanlar! Şairler, bilginler ve kahramanlar O yerden hüzünle geçtiler bir bir
Arındılar sahte, yalan ne varsa Sonunda denize ulaştı nehir; Ne bir beste kaldı, artık ne şiir! Bitti aldanışlar, bitti her tasa...
Nice sevenleri aldı o deniz; Yine uygulandı en eski yasa; Uzak bir sevgilden her ne kalmışsa; Unutuldu. Ve duruldu kalbimiz.
Yıllar geçti... Neden sonra anladık: Yüce olan, bağışlayan tek biziz! Her kadehte kalan tortu sevgimiz, Her yerde o güneş, hep o aydınlık... | |
| | | | Şiirler | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|