Şiirler

Gel



Gel
Bir şubat sabahında
Şu yalnız karanlığıma
Bir güneş gibi doğ gel

Gel
Işığınla uyandır beni
Bakışınla yak tenimi
Beklenmeyen müjde gibi gel

Gel
istersen acı ver
İstersen tak başıma mutluluk tacını
Varsın ecelim ol
Yeterki gel, ne olur gel.

istersen brilikte gidelim ölüme
istersen bileti kes ömrüme
Ama yanımda ol.
Gel ne olur gel.

Gelecek o gün...



Bir gün
O gün de gelecek
Sende arayacaksın beni
Sokak sokak gezerek
Ellerinde yırtık bir resmim
Dudaklarında adım sesin,titrek.

Eskimiş bütün takvimleri toplayıp
Maziye dönmeyi düşüneceksin.
Kimbilir kaç gece saatlerini alacaksın geri Delice.

Bütün mektuplarımı çıkaracaksın sandıktan
Ve sende kalan tek gömleğimde
Geride kalan yılları koklayacaksın.

Ve bir gün karşılaşacağız
Uzak bir şehrin garında
Ben taşıyacağım valizlerini.

Önce tanımayıp
3 kuruşu tutuşturup elime
çekip gideceksin
Sonra kokumdan tanıyacak
Geri geleceksin.
Ben tanımazdan geleceğim seni
İyice karışacak kafan.

Şunu Bilki
Şairler küser ama unutmaz asla

Sen geç kaldın bu trene
Ama yine de
Bu beden bir gün ölür ama
Seni seven bu yürek asla.....

Gidiyorumbilbugün



Bugün
Gelişinin yıl dönümü
Geldiğin yerde
Elini ilk tuttuğum istasyondayım.

Günlerden salı
Üzerimde sensizliğin yıkıntısı
Anıların arasında kaldım
Şakağımda sensizliğin namlusu

Yıkılmışlığın arafesinde
Seni arıyorum ben
Bitmek bilmez
Eğlencelerindesin sen.

Ben seni
Sakınırken bedenimden
Aşkımızı
Sigara dumanlarında tüketiyorsun sen.
Üstelik
O bana sevdim
Seviyorum diyen dudakların
Harcıyor beni.

Oysa ben
Seni
Yeni doğan bir bebek gibi masum
Hergün camına konan güvercin gibi sadık
Ve fanatik bir taraftar gibi çılgınca sevdim.

Gidiyorum bu gece
Senin geldin gardan
Bu kez ben çıkıyorum yola.

Ama
nereye
neden
ve ne için
Gittiğimi bilmeden.

Amaçsızca
Çıkarsızca gidiyorum
Ve senin
O çok sevdiğin
Eğlenceli
Bol yalanlı şehri
Sana bırakıyorum.

Ve
Gidiyorum
Duygularım siyaha boyanmadan
Sevgim nefrete dönüşmeden
Adamlığımdan ödün vermeden
Ve de
Seni yüreğimden sökmeden gidiyorum.
Gidiyorum güle, güle.

Git Hadi Git



Hadi git
Bavulun kapının önünde
Vefasızlıkların
Zalimden sonra gelen adın
Yok ettiğin umutlarım
Akıttığın gözyaşlarım
Ve yüreğimin yanıkları var içinde
Hadi git.,

Hadi git
Batık bankalar gibi
Haraç mezat sat beni
Ve kundaklanan bir evde
Yanan çocuğun ki gibi
Uzaktan duy,
Feryad eden sesimi.
Git hadi.

Hadi git.
Topladım valizini
İçine doldurdum mazimizi
O ecel gözlerini
O sinsi gülüşünü
Kanımı kaynatan öpüşünü
Git hadi, giitt.

Hadi git
Umutlarımı siyaha boyadığın gibi.
Kadehindeki kanımı iç
Aç bir yarasa gibi.

Hadi git
Sevmediğin sanatçının
Posterini ezer gibi.

Hadi git
Gözyaşlarım kurumadan
Yüreğimin közü soğumadan git.

Hadi git
Bavulunu koydum kapıya
Taksi de bekliyor dışarıda
Biletin hazır otogarda.

Git hadi git
Ardına bakmadan
Son kez el sallamadan
Kokunu bırakmadan git.

Hastane kapısındaki
Cansız bir beden gibi
Otel odasındaki bir fahişe gibi
Sahipsiz bırak beni.
Hadi giit.
Sonsuza kadar git,
Balayınız da benden
Sonsuza kadar git
Güle güle git.

Hayal



Dün kahrolası yalnızlığımda
Yine düşündüm seni
Hayal ettim
Yanıma getirdim seni
Tuttum ellerini
Çektim kendime
Okşadım çıplak tenini
İçime çekercesine
Kokladım terini
Sevdim,öptüm
Bedeninin her yerini
Mutlu olduğumuzu düşledim
Sabaha dek seviştiğimizi.
Ve biri çimdikledi tenimi
Ter içinde uyandım,
Ne yazık düş kurduğumun farkına vardım.
'hayal bu ya.'

Hiç Sevmem Matematiği



Kaç öykü yandım
Kaç türkü ağladım
Kaç şiir haykırdım
Kaç hayal çıka - battım
Hiç bilmem şimdi
Fm bandının bilmem kaçıncı
Mhz inde yankılanır İsyanlarım...

Hiç sevmem Matematiği ve Fen bilgisini.
Çünkü ne zaman hesap yapsam
Yenik düşer mutluluklarım.

Kaç kere top oynadım
Kaç kere haberini yaptım
Maç kazananların.
Kaç kere gezdim Babamla parkta
Kaç yaşında öldü Babam.
Kaç kere Anamın dizinin dibinde uyudum
Ne vakit çaldı yarınlarımızı üvey babam
Kaç kere dokundum sevgiliye
Kaç sabah uyandım bir başka ten ile
.
Dedim ya hiç sevmem
Matematiği ve Fen bilgisini
Çünkü ne bir eksik çıktı acılarım
Ne de mutluluğun formulünü
Bulmayı başardım.

Hoşgeldin



Gelişinle dünyama yeniden güneş doğdu
Gözümdeki yaşlar artık son buldu
Gönlüme bahar geldi
Çiçekler açtı gönül evimde.
Hoş geldin birtanem
Hoş geldin canım.

İsyanım, aşk'a orucum
Seninle son buldu
Gözlerim güldü
Yüreğim coştu
Hoş geldin birtanem
Hoş geldin canım.

İnsanoğlu



Gün olur aldanır insanoğlu
Gün olur aldatır en sevdiğini.
Gün olur ağlatır bir eski dostu
Gün olur ağlaşır bir yabancıya.

Gün olur çırpınır büyütmek için
/ Bir çiçeği
Gün olur bir beton yığını için
Kökünden keser asırlık çınarı.

İnsanoğlu nankör, nankör!
Gün olur bir bardak su için
Bekler ezan sesini
Gün olur açık büfeden doldurup tabağı
Atar çöpe yarıdan fazlasını.

Gün olur baş ağrısına ilaç için
Bekler bir dost elini
Gün olur sokaktaki hastaya
Atıverir tekmeyi...

İnsan oğlu nankör, nankör
Gözü açık, bakar kör.
Vicdanını açmak için
Önce cüzdanını gör..

İsyan



Vefasizlik sarmis dört bir yani
Herkes birbirini sirtindan vuruyor
Dostluklar yalan olmus
Kimse dogruya inanmiyor
“Millenium” degil, “Yalanyut” devrindeyiz
Parasi olmayan asik bile olamiyor
Gündelik sevgili pesinde herkes
Dolandiriciligin büyügü, küçügü yok
Insanlar çikar pesinde
Anladim artik, bana göre degil bu dünya
Biktim yanlis anlasilmaktan
Küçük görülmekten biktim artik
Biktim insani yasiyla, parasiyla
Dis görünüsüyle yargilayip
Yürekleri hiçe sayanlardan

Isyan ediyorum!
Ikiyüzlü insanlara
Mert gözüküp, namert olanlara

Dayanamiyorum
Kahpe bakislara
Sahte gözyaslarina
Yalan yere edilen yeminlere dayanamiyorum

Alisamadim
Sevmeden sevilip
Gönüllere haciz koyanlara
Arka sokak sevdalarina
Yürek yakan kundakçilara
Söz verip çark edenlere

Kiziyorum
Bu modernlesme oyunuyla
Özümüzü unutanlara
Gruplasmalara, bölük pörçük gençlige
“Ülkesini çok seven sagci, ezilmisten yana olan solcuymus”
Iste bu hurafeyi uyduranlara
Ve bu zihniyetteki kafalara masa olanlara
Savasmayi erkeklik
Uzlasmayi korkaklik belleyenlere
Kendilerine göre, delikanliligin kitabini yazanlara
Fastfood kültürünü
Ev yemegine degisenlere
Lise önü bekçisi adamlara
Gece kusu hatunlara
Kiziyorum!

Nefret ediyorum
Pamuk ipligine bagli
Yarinsiz sevdalardan
Yalan dolu masallardan
Gençleri hiçe sayip yarinlarini yikanlardan
Onlari zehirleyenlerden
Ve de!
Bu “kiyamete dörtnala kosanlardan”
Nefret ediyorum!

Aciyorum
Marka tutkunu yapilan gençlige
Abartilan teknolojiyle tembellesen insanliga
Sporu savas zanneden asiri fanatiklere
Bu devirde dünyaya gelen bebeklere
Açmadan solan çiçeklere
Zehirli, soluksuz nefeslere
Ülkemin çignenen bedenlerine
Asparagas haberlere
Yorumsuz sarkilara, notasiz bestelere
Podyumsuz mankenlere, politik dostluklara
Pas tutmus yüreklere
Aciyorum

İsyankar Şiir



Boşuna isyankar olmadım ben
Boşuna İmparator olmadım acılara
Dayanırım bunada
Buna da çekerim eyvallah
Basitlik sende nasılsa.

Kanka



Bu kadarmı yüreksizsin be Kanka
Bir kerecik sırt çevirip anana
Seviyorum diyemedin o kıza.
Gördün mü bak sonunda kaçtı
Şu kör olası Bakkalın çırağına.

Kapı Anahtarla Açılmalı



Kapı anahtarla açılmalı
Sen olmalısın gelen
Usul bir buse ile
Uyandırmalısın beni
Elimde kitabımla
Uyukladığım koltuktan

Önce iki neskafe yapmalısın
Sonra çayları ben koymalıyım
Türk kahvelerini yine sen
Hiç bitmemeli bahanelerimiz
Uzanmalıyız yan yana
Biraz sevgili, biraz dostça
Biraz resmi, biraz samimi
Konuşup bozmamalıyız anı
Kapı Anahtarla açılmalı.

Karabatak Aşkımız



Kadıköy'ün bu ılık gecesinde
Yanımda sen varsın
İçimde aşkın
Dalgaların her vuruşunda Kayalara
İçimden seviyorum diye
Haykırmak geliyor Şahikalara.

Bir vapur daha geçiyor
Rıhtımda bıraktığı adamın
Umutlarını alarak pervazına.
İşte bak
Karabataklarda aşkımız gibi
Batıp, çıkıyor Dalgalaraın arasında.

Ve bir martı uçuşuyor başımıazda
Aşkımızı alıp kaçmak için
Belki çok uzaklara
Belki yep yeni umutlara.

Liselim



' Ben aşkla yolumu çoktan ayırdım
Yalnızlığı seçtim,buna alıştım.
Gönül defterimi artık kapattım
Açmayı deneme, Pişman olursun'
- Can Afacan-

Bırak
Tutma ellerimi Liselim
Bırak
Bakma gözlerime

Sakın
Söyleme sevdiğini Liselim
Sakın
Açma bana yüreğini

Yazık olur Liselim
Yakarsın gençliğini
Yazık olur
Üzersin Yüreğini

Ben
Acılara bürünmüşüm Liselim
Ben
Aşka çoktan küsmüşüm.

Sen
Bahar dalı gibisin Liselim
Sen
Üzülmeye gelmezsin.

Daha
Çok seveceksin
Ve kimleri sevecek
Kimlerce sevileceksin.

Mutluluklar Liselim
Bir daha görmeyeceksin beni
Bir daha duymayacaksın sesimi.
Güle güle Liselim
Güle güle..
Güle güle.
Gökhan Karaduman
' Sevgili sanatçı ağabeyim Can AFacan'a sevgilerimle'

Hani zaman kolluyordun ya
Söylemek için sevdiğini.
Hazırlanabilirsin
Çünkü sabaha kalmaz öleceğim
Ve Mezar taşıma fısıldamanı dileyeceğim.

Kizarsin kiskanirim diye seni
Seven insan kiskanmaz my
Üzülürsün sakinirim diye seni
Seven yürek paylasir my

Yillar evvel ben seni seçmisim
Su gönlümü askina kul etmisim
Seni senden öte candan sevmisim
Sana el süreni düsman bilmi?im

Yillar sonra gönlüne konmus iken
Seni kaybetmeyi hiç istermiyim
Yaban elden sakinmazmiyim
Namertden hiç kiskanmazmiyim

Bilesin ey çan çiçegim
Sen bana a(li) sik isen
Ben sana
Deli divane asigim.

Sen mi varsın yine
Bu gece sahnede
Benden sana yok artık
Ne bir alkış, ne ıslık.
Yasaksın artık düşlerime.

Yırttım attım resimleri
Sen kokan şarkıları
Yoksun artık yüreğimde
Yoksun artık,şarkıcı kız.

Sen mi varsın yine
Bu gece sahnede
Benden sana yok artık
Ne bir alkış, ne ıslık.

Al mikrofonu eline
Son kez o şarkıyı söyle
Bu gece son gecen
Yüreğimin sahnesinde.

İstersen pop star ol
İstersen tek idol
Artık bana yapamayacaksın rol.
' Kritik aşkımız yolun sonunda'
Buna da hay hay.

Melekler de ölürmüş
Alıştık buna
Sende payına düşeni aldın
Hadi yolun açık olsun

Vazgeçtim üzülmekten
Hayata sım sıkı sarılacağım
Yalnızlığı vuran bütün saatleri kırıp
Hasreti sergileyen bütün resimleri yakıp
Cem Baba'nın dediği gibi.
Feleğin Tekerine Çomak Sokacağım.

Artık pusulam da mutluluk
Saatimde heyecan
Yarınlarım da umutlar gözükecek bana.

Ağlamak da neymiş.
Yüreğime her kibrit çakanın!
Fotoğrafına baktıkça
Güleceğim artık katıla, katıla

Vurdumduymaz
Kafasina takmaz
Sevdadan asktan
Hiç anlamaz

Fesattir adi
Kiskanç soyadi
Feminist mi nedir
Bana aci çektirir

Sevmiyorum der
Kapimda gezer
Aslinda sever
O da beni ister

Nedendir bilinmez
Saklar sir gibi
Hep ayni yerde
Bitirir filmi

Vurdumduymaz
Kafasina takmaz
Sevdadan asktan
O hiç anlamaz

Yalnızlık Türküsü...

Dün yine bir başınaydım
Odamda
İntihar kokan bir akşamda.
Öyle bir yalnızlıktı ki yaşadığım.
Şizofren bir eşkıya gibi Senaryolar üretiyor
Yanımda sen yokken dahi seninle,sevişiyordum.
Ve sen Odamı ışık yerine bakışların ile aydınlatıyordun
Karanlık odamın yağlı
Duvarlarındaki tablolar gibi eşsiz ve hoştun
Ama dokunamıyordum uzandığımda
Çünkü hayalimde sen
odamda eskimiş bir kaç eşya
Ve bende kalmış donuk bir resminle vardı.

Siz hiç
Kendi ellerinizle kilitledinizmi yarınlarınızı

Bir günaha karşılık
İki kişilik bir ömrü acıya sürgün ettinizmi
Binlerce kez söylemek isteyipte sevdiğinizi,
Susmaya mecbur bıraktınızmı kendinizi,
Ve her sustuğunuzda Kan kustunuzmu.

Onu başkasıyla seyrederken gözleriniz
İçten içe kan ağladımı gözleriniz

Ve birgün onu başkasıyla bırakıp
Çekip gittinizmi hayatından.

Yıllar sonra bir yabancı gibi uzaktan izledinizmi.
İmkansılığını bile, bile
Kavuşmak istedinizmi aşkınıza

Uykularınızı katlettinizmi
Onu düşünmekten
Gecenin koynunda sokağın başına dikilip
Belki cama çıkar düşüncesiyle
Bekledinizmi saatlerce...

'Eğer öyleyse
Tek başına değilim
İmkansız,Yasak Aşklar sokağında'

Birer, birer terkettiler
Ardımızdan gıybet ettiler
Beraberdik bu hayatta
Yolumuzdan gelmediler.

Yine biz kaldık,
Yine tek kaldık,
Yine biz kaldık,
Bak bu hanede.

Dostlarımız yalanmıydı
Hayatımız talanmıydı,
Bunlar bize revamıydı
Acep, hakkımız mıydı?

Yine yalnızız
Yine yeniğiz
Yine bitiğiz, başbaşa
Bak bu hanede.

Bir vapur daha yanaştı iskeleye
Sen yoksun
Şehir Güzelliğinden yoksun.

Yoksun,
Saçlarının kokusu esmiyor
Yoksun
Güzelliğin içimi titretmiyor.

Aylardır sen yoksun
Tenim teninden yoksun...

///

Geldin yeniden güneş doğdu ömrüme
Geldin bir sevinç doldu gönlüme
Geldin gülücükler kondu yüzüme
Geldin hayat verdin bu yaşayan ölüye..

' İyiki varsın canım
İyiki geldin
İyiki sevmişim
İyiki beklemişim... '

Bir vapur daha yanaştı iskeleye
Sen yoksun
Şehir Güzelliğinden yoksun.

Yoksun,
Saçlarının kokusu esmiyor
Yoksun
Güzelliğin içimi titretmiyor.

Aylardır sen yoksun
Tenim teninden yoksun.

her sabah açıp
gardırobu
yeni bir elbise
giyer gibi
her gün
bir başka acıyı
giyinip kuşanıyorum
baktıkça
albümdeki resimlerine
yokluğun kronik vaka
artık bende

düşmeyen yağmur
damlaları saflığında
gittikçe büyür
sevgin içimde
hüznün notalarına dokunurken
albümdeki ece
birazdan yıkanacak
sonbahar boğanaklarıyla
bütün gece

ve ben yıkılsam da
yedi şiddetinde depremlerle
seveceğim yine seni
yıktığın kalbimle

yalnızlığım soyunur
yaprak yaprak
alnıma değen toprak
acılar tapınağında
ağlamak yasak
ibadetim oldu
aşkına tapınmak

baktıkça
albümdeki resimlerine
yokluğun kronik vaka
artık bende