| Şiirler | |
|
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:11 pm | |
| Tatlı!..
Dünyada en tatlı şey Kadın bir, meyva iki İkisi birbirine Öylesine benzer ki. . Kadın var, can eriği, Kah tatlı, kah buruk. Kadın var, üzüm gibi, Yenir olsa da koruk! Kadın var, vişne gibi, Reçel yap tabak tabak. Kadın var, karpuz gibi, Yandın çıkarsa kabak Kadın var, kestanedir, Kış mevsimine sakla, Kadın var, kavun gibi, Aman alırken kokla! Kadın var, incir gibi, Kuru yenir, yaş yenir. Kadın var, muz gibi, Soya soya yenilir. Kısaca her kadının Benzeri bir mevyadır. Ama nikah masasında Evet! diyen erkeğin Yediği hep ayvadır... | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:11 pm | |
| Tesbih
Sen giderken gözlerim dopdoluydu Ve yağan yağmurla caddeler ıslak Yokluğundan bir rüzgar esti hazin Teselliler döküldü yaprak yaprak
Gökyüzünde bir bir söndü yıldızlar Bir karanlık geldi gittiğin yerden Ümitlerim vardı tesbih misali Sen giderken dağılıverdiler birden. | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:11 pm | |
| To Be Or Not To Be
Bütün mesele İçmek ya da içmemek değil İçince küçülmemek Küçülünce içmemek | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:11 pm | |
| Toprak Olmaz Bende Tenden Başkası
Toprak olmaz bende tenden başkası Seni bunca sevmez benden başkası Ölürsem sen ağlama arkamdan, yeter Gelmesin kabrime senden başkası. | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:11 pm | |
| Tükeniş
ne bu tükenmişliğimiz daha dün yenilmemişken bu bezginliğimiz, eski çağlardan arta kalmış o köhne zaman şimdi yitirdiğimiz mi nerede o sabırlı ellerle gökyüzüne işlediğimiz nakış
karanlığımız sönmüşlüğümüzden mi nedendir bizi mıhlayan bu duvarlara hangi söz hangi bakış yorgun bir el açar şarkısızlığımıza perdeleri sallanır yalnızlığında rüzgarın bir ince kamış
şimdi o adam var yaşamış çokçasına saçları, sakalları bütün kılları uzamış beklediği ne iyilik ne merhamet tanrıdan perde iniyor artık, bir kıyamet bir alkış. | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:12 pm | |
| Umutların Bittiği Yerde
Bir düş gibi başladı her şey, o sonsuz Ve el değmemiş güzelliğinde aşkın Uzaklarda arayıp da bulduğumuz Belki de bizdik, sessiz ve dalgın
Her yer yeşile kesmişti yaprak yaprak Büyülü sessizliğinde ormanların Elele, dağlar ve denizler aşarak Bir yere vardık, mutluluğa en yakın
Öyle yükseldik, göğe değdi başımız Tüm mesafelerini aştık dünyanın Öylesine hür ve öyle yapayalnız
Ve sonra bir yere geldik ki ıpıssız Çaresizlik bir tek hançer gibi yalın Saplandı bağrına bütün umutların | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:12 pm | |
| Unutamamak
Sen bilemezsin, paslı hançerdir yalnızlık Gelir, en can alacak yerimden vurur Sen bilemezsin, gecenin en uzak bir saatinde Bir böcek nasıl girer beynime, kımıldar durur?
Sen bilemezsin, çaresizlik nasıl boğar insanı? Yaşamak bir yerde nasıl çekilmez olur? Tutunacak bir dal aramaktan, koşmaktan, özlemekten El yorulur, ayak yorulur, yürek yorulur.
Sen bilemezsin bu türlüsünü ölümün Bilemezsin, bir tek kibritin cılız aleviyle Benzine bulanmış bir insan nasıl tutuşur?
Bu belki sevmektir bir yerde, belki unutamamak Bu, kişinin kendi içinde eriyip, yok olmasıdır Bilmesen de anlamaya çalış biraz, ne olur. | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:12 pm | |
| Unutamıyorum
Unut demek kolay gel bana sor bir de Unutamıyorum işte unutamıyorum Bir şey var şuramda beni kahreden Şuramda tam yüreğimin üstünde Çakılı duran bir şey var Elimde değil söküp atamıyorum Dalıp dalıp gidiyor gözlerim derinlere Kimi görsem biraz sana benziyor Seni hatırlatıyor şu bulut şu gökyüzü Şu kayaları döven deniz Şu hüzünlü melodi şu napoliten şarkı Bir zamanlar beraber dinlediğimiz Boyuna seni düşünüyorum durmadan usanmadan Şimdi diyorum o ne yapıyor acaba O güzelim gözleri kime bakıyor O canım elleri nerde Oysa günler o günler değil Akşamlar o akşamlar değil Ve kalan şimdi sadece özlemin gecelerde Durup durup seni büyütüyorum içimde Seninle acılar büyütüyorum Yeni yeni kederler büyütüyorum dayanılmaz Kirli sular yürüyor iliklerime Bir zehir karışıyor kanıma anlıyor musun Bir daha görsem seni diyorum bir daha görsem Bir gün olsun bir dakika olsun Unut demek kolay, gel bana sor bir de Hatırladıkça gözyaşlarımı tutamıyorum Dilimin ucunda sen; başımın içinde sen Kader misin, ecel misin nesin sen Unutamıyorum işte unutamıyorum | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:12 pm | |
| Unutma Ki
Sen uykusuzluk nedir bilir misin Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı Gözlerini tavana dikip Düşündüğün oldu mu bütün gece Ve bütün bir gün Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç Gelmeyince Seni aramayınca Ölesiye ağladın mı Sonra çekilip en koyusuna yalnızlıkların Ona ait ne varsa Bir bir hatırladın mı
Sen günden güne erimeyi bilir misin Dev bir ağacın vakarı içinde ölmeyi Bir teselli aramayı Issız parklarda, tenha sokaklarda Ve bütün bir şehir uyurken uzaklarda Deli divane yollara düşüp Yaşlanmış bir köpek gibi Eskimiş bir gömlek gibi Atılmışlığını hissettiğin oldu mu Sevmekten Günler geceler boyunca yürümekten Elin ayağın yoruldu mu
Sen yalnızlığın acısını bilir misin Unutulmak bir hançer gibi saplandı mı sırtına İçinde kıskançlığın zehirli çiçekleri açtı mı Bütün gururunu çiğneyip Sevdiğinin geçtiği yollarda Bastığı toprakları eğilip öptün mü Sen çaresizlik nedir bilir misin Sen yokluk nedir gördün mü Yanan başını Duvarlara vurup parçalamak geldi mi içinden Sen her gün bin defa öldün mü
Böyleyim diye ayıplama beni Bir gün kendimi Sonsuzluğun koynuna bırakırsam Yaralı ve yenik bir asker gibi Darılma Unutma ki Her seven isimsiz bir kahramandır Unutma ki İnsan; sevebildiği kadar insandır. | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:12 pm | |
| Unutulmayanlar
Biliyorum, unutamayacaksın! Ağır ağır geçecek mevsimler, Bir bir ağaracak saçının telleri Solacak albümde eski resimler.
Beni hatırladıkça için ürperecek, Boşanan gözyaşlarını tutamıyacaksın. Boşuna zorlama kendini, sevdiğim; Biliyorum, unutamayacaksın.
Ve biliyorsun, ben de unutamayacağım, Eskimeyecek içimde sana ait ne varsa Şöhretmiş, servetmiş herşey geçiyor, inan Dostluklar ve sevgiler kalıyor, kalırsa.
Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın, Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz, uzak Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan İşte öyle imkansız birşey seni unutmak.
Zannetme ki herşey bitti sevdiğim; Bir gün yeşerecek şu sararmış yapraklar. Ve bundan sonra kim severse dünyada; Seni ve beni hatırlayacaklar | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:12 pm | |
| Uzuyor Yıllar Gibi Dakikalar Sen Yoksan
Uzuyor yıllar gibi dakikalar sen yoksan Teselliler, ümitler neye yarar sen yoksan Alev alev yanarken bilsen nasıl her gece Bin defa ölüyorum fecre kadar sen yoksan | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:13 pm | |
| Sensizlik Ölmekse
Bir zamanlar sen vardın ya ben böyle yok değildim Düşünürdüm neyi mi? Hep seni odalarda Kimdi bana benziyen baktığım aynalarda Senden başkası mıydı o sessiz beklediğim Bir zamanlar sen vardın ya ben böyle değildim Kim bilir ağlamayı ölüp kendi kabrinde Sensizliği bu türlü benim kadar kim bilir Akşam karanlığında herkes gider o gelir En sevdiğim çiçekler çürümüş ellerinde Kim bilir ağlamayı ölüp kendi kabrinde Ya sensizlik ölmekse her gün bir başka türlü Ya bir şey olmamaksa sen olmak o yerlerde Yaşamak nerde hani yaşamak gücü nerde Bilinmez sensiz kalan yaşıyor mu ölü mü Ya sensizlik ölmekse her gün bir başka türlü. | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:13 pm | |
| Yabancı
Hangi cennetten geldim bu cehenneme Ki her yokluk bendedir, her acı benim Baltalar kıyasıya inmiş gövdeme Bak! Şu devrilen hayat ağacı benim
Bir gün beni de unut her yalan gibi Adımı sokaklara tükür kan gibi Oysa ki yaşadıkça bir çıban gibi İçinde sızlayacak o sancı benim
Terkedilmiş eski bir şehircesine Sensiz yaşıyor o can verircesine Tutuşmuş özleminle erircesine Bir zaman sevdiğin bu yabancı benim | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:13 pm | |
| Yağmurcu
bir yağmur mevsimi sevişmeliyiz seninle o kapkara o deliniş gökkubbenin altında çılgınlar gibi ıslak çimenlerin üstünde boyluboyunca
yağmur altında saatlerce günlerce hep benim olmalısın böyle serin, böyle soğuk baksana çıplak atlar üşüyor mu ne boyunlarında atkı ne üstlerinde yağmurluk
bir yaz elbisesi giy öyle gel benimle yağmur altına ayakların çamurlu elbise tenine yapışmış olsun hep böyle kadın hep böyle istekli ve gözyaşların yağmura ıslanmış olsun | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:13 pm | |
| Yanan Gül
Ne kadar saklasan özlediğin belli Söndüremezsin içindeki yangını Başlamışsa zamanların en güzeli Artık susturamazsın dudaklarını Anlatır özlemini bana derinden Yanan alnınla, terleyen avuçların Alevler taşarken gözbebeklerinden Yakar değdiği yeri parmak uçların Çok geç bu sevdadan dönebilmek için Bak! Şimdi seninle dopdolu aynalar Bu özlemli halinle daha güzelsin Benim de saçımdan tırnağıma kadar Tutuşan, yanan bir şey var her yerimde Sen şimdi alevden bir gülsün ellerimde. | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:13 pm | |
| Yarınlara Açılan Pencere
Nerden geldik, nerdeyiz biliyor musun Yüzyıllar öncesi mi seviştik seninle İlk tanıştığımızdan bu yana çağlar mı geçti Nasıl şimdi bir yerlere gidiyoruz elele
Anımsıyorum gözlerini, Babilde belki Belkısın dillere destan asma bahçelerinde Belki de yitik bir Ege Uygarlığının O Akdeniz mavisi sonsuz gecelerinde
Sen! En yakın olan bana, kanım gibi Beni her gün bir kez daha doğuran kadınım Gül behçem, ormanım, suyum, toprağım, göğüm Sen! Dünya kurulalı beri aradığım
Yeni doğmuş bir çocuk kadar tenhayım seninle Enginlerde kanat çırpan bir martı gibi hürüm Durmadan bir ağaç büyüyor sevgimizden Ta sonsuzlara dek uzuyor ömrüm
Seninle çağlar yaşadık biz, dünde değil Zamanın ölümsüzlükle birleştiği yerdeyiz Su gibi avuçlarımızdan akıp gidiyor günler Doruklarında kar eksilmeyen tepelerdeyiz
Seni andıkça bir ışık vuruyor yüzüme Yosunların yeşilinden, dalgaların köpüğünden Denizler çekiliyor, dağlar eğiliyor ve yollar Kısalıyor, yaşadığımız aşkın büyüklüğünden
Bu coşkun umutlar boşuna değil sevdiğim Boşuna değil solan yaprakların bir bir yeşermesi Bak! Bütün aydınlığıyla duruyor karşımızda Bu günün yarınlara açılan penceresi. | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:19 pm | |
| Yaşayan Ölü
Bir ölü gelecek evine yarın Gözlerinde yarım kalmış arzular Dalıp hayaline hatıraların Duracak kapında sabaha kadar
Duyunca kapının çalındığını Korkulu gözlerle dışarı bakma Bütün odaların yak ışığını Bir benim kaldığım odayı yakma.
Siyahlar giyin de pencereye çık Aç kapıyı korkma yabancı değil Bir ölü ki yaşıyor, gözleri açık
Ölüm seni sevmekten acı değil Aradı bu ölü hayatı sende Öldü artık, sevsen de sevmesen de | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:19 pm | |
| YIKILIŞ
Günahım, vebalimdin
Kızımdın kimi zaman
Kız kardeşim
Yada sevgilimdin
Hiç bir şeyim değildin
Belki de her şeyimdin
Çirkinimdin,
Güzelimdin
Sevgide iki gözüm
Dostlukta iki gözüm
Dostlukta sağ elimdin
Dilim dilimdin
Öpüşürken
Yüreğime serilmiş
Nakışlı bir kilimdin
Deli olurdum
Bir gün görmesem
Hasretimdin,
Hayalimdin
Bir başkaydı
Kavuşmalarımız
O zamanlar çılgındım
Delindim
Şimdi bakıyorum da
Geldiğimiz yere
Soruyorum
Sahi sen kimdin? | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:19 pm | |
| Ümit
Evet de Bütün marifetlerimi göstereyim sana Gör, bir kilo rakı nasıl içilirmiş Nasıl şiir yazılırmış aç karnına Nasıl yaşanırmış Nasıl sevişilirmiş Öğren Sana bin yıl yaşatayım bir günde Önce evet de ümitleneyim İstersen sonra hayır de. | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:19 pm | |
| Ümitsiz Aşklar İçin
Ben ümitsiz aşklar için yaratılmışım Ayrılıklar için, sonsuz kederler için Ne zaman ta derinden sevsem bir kadını Ezilmeli yeni açmış gülleri kalbimin En güçlü zehir olmalı aşk dediğin Alkol gibi damarlarıma yürümeli Sarmalı her yanımı gece olunca İçimde bir çıbancasına büyümeli İnsan sevince her gün bir kez ölmeli Her gün bir başka yerine saplanmalı o kurşun Yollara düşmeli, perişan deli divane Erimeli potasında o garip var oluşun Artık uzakbir anıdır huzur ve sükun O büyük yangın başlamışsa yürekte Bir gün gelir de bu çaresizliğin Aranır bütün tesellisi ölmekte O yerde sevilmek de yalan sevmekte Nereye baksan dizboyu karanlık Boşuna bir ışık arama göklerde Her şeyinle aşkın içindesin artık Böyle gitgide derinlere çeker o bataklık Orada ölümsüz olur nice kara sevdalı Sevmek, hiç sevilmeden; korkunç güzel Aşk dediğin karşılıksız olmalı | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:20 pm | |
| İmkansız Şeyler
İmkansız olan şeyler vardır bilirsin Yaşlanmamak gibi, ölmemek gibi Ve seni sevmemek cigan gözlüm Mümkün değil ki Çıkarıp atamam içimden Neyleyim yer etmişin bir kere Ne zaman elime bir kağıt alsam Siner güzelliğin kelimelere Yumsam gözlerimi seni seyrederim Devamlı bir musiki kulaklarımda sesin Mevsimler seninle başlar, seninle biter Yıl oniki ay benimlesin Ne zaman bir gemi görsem limanda Alıp başımı seninle gitmek isterim Umurumda değil bu oyunlar, bu düzenler Anlasana; seni arıyor ellerim İmkansız düşünmemek gecelerce seni Ve sevmemek ömür boyunca, bir gün değil *Başka çaremiz yok, beni unut* demiştin Mümkün değil cigan gözlüm, mümkün değil. | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:20 pm | |
| İnandık Geleceğine, Yaşadıksa
Sen yoktun bir zaman var olan kötülerdi Azgın otlardı naçar toprağımda büyüyen Tutup ellerimden beni karanlıklara sürükleyen En kirli güzelliklerinde yaşayan ölülerdi
Ben doluydum, çaresizdim, ağlardim onlar gülerdi Sen yoktun, bir zaman var olan kötülerdi
Yaşamak pis bir dumandı evlerde, odalarda Atılmış bir sigaraydı yorgun ciğerlerimiz Ne aydınlık sabahlarımız ne de akşam üzerlerimiz Nice zamanlar geçerdi o köhne masalarda
Kimbilir hangi umutlardı unuttuğumuz kenarda Yaşamak pis bir dumandı evlerde, odalarda
Öyle yalnızdık anlatılmaz, huzursuz, tesellisiz Durmadan aldatırdı bizi ilk aldanmışlığımız O büyük gürültüde eriyip giderdi çığlığımız Günler geçerdi böylece umutsuz sevgisiz
Güneşler doğardı ve batardı belli belirsiz Öyle yalnızdık anlatılmaz, huzursuz, tesellisiz | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:20 pm | |
| İnsan Bir Kere Ölür
Her bulunduğum yerde yitiriyorum seni Yanıbaşımda olduğun oluyor kimi gün Ya da ben oluyorum sessizce gözlerinde Bir yaprak kımıldıyor hafiften Bu sessizlik bir kasırga başlangıcı Kükremeye hazırlanışı denizin Bu, aslanların sarı, vahşi gözlerindeki ölüm parıltısı Bu bir yerde erimek Apansız yok olmak belki de Ve sonra susmak, susmak yüzyıllar boyu Beni unuttuğun bir uzak çizgide Tuvale sürdüğüm boya değil artık Kırmızı kan rengidir gözlerimin En karadan daha kara yok Oysa en beyazdın sen gecelerimde O bana en yakın renkti tüy gibi Buram buram sıcaklığını çizerdim duvarlara Kokun bir tuhaftı çocuksu Sonra katmerli bir gül gibiydi baygın Gecenin en koyulaştığı o yerde Düşerdi ellerime darmadağın. Öten bir ishak kuşudur şimdi Haber getirir ölümlerden, dinle Yaşamak bir manga asker karşımda Ateş etmeyin diyorum Bir diyeceğim var Gözlerimi bağlamayın Son defa görmek istiyorum insanı Göğü, güneşi, denizleri Ve bu son ölümün olsun diyorum Bir daha öldürmeyin beni. Kibritim ıslak Sigaram yanmıyor Ne olur bir ateş verin Bu ilk aldanışım değil Bu ilk sönüşü değil umutlarımın Ben bu denizin son kıyısıyım. Bir cam kırıldı uzakta Ta uzakta, içimde bir cam kırıldı Bütün şiirlerim anlamsız şimdi Resimler renksiz, şarkılar ruhsuz Hiç bir şey artık avutamaz beni Bakın, bir çağ devriliyor içimde sersefil Son şair de kırdı son kalemini İlk meşaleyi kim yaktı bu karanlıkta Kimdi aydınlatan benim zindan gözlerimi Sevilmek mi O son artığı en ilkel çağların Bir mağara duvarındaki en eski resim Ya sevmek Hiç sönmeden bir ömür boyu O en güzel huy benimsediğim Yıkıldıkça tutunduğum dal bu boşlukta O en insancıl gerçeğim benim Ben hep böyle yüzyıllar boyu sevdim Çağlar boyu Kopkoyu bir geceydi yaşadığım sevince Ellerimi arardım, bulamazdım çoğu gün Bir saklayan vardı beni Bir tutan vardı Sana yaklaşamazdım Anlayamadığım korkular vardı içimde Hep böyle seninle sensiz kalırdım ben Bir kıvılcım sönerken Bir yanardağ patlardı içimde. Ko şimdi ben yalnız öleyim Vur ellerimi ekmeğimi al Tiksinir beni kim görse sensiz Utanır yalnızlığım bana baktıkça Aynalar mı Hani nerdeler Kimbilir kaç yüzyıl oldu kendimi görmeyeli Adım mı neydi Besbelli unutmuşum Hadi vur Hadi öldür Kurtar beni ezilmekten çürümekten Hadi gel, açtım kollarımı Bir zaman Ölmeye vaktim mi vardı seni sevmekten Sen büyüyen bir sessizliktin içimde Beni ben eden en duru ırmaktın En güzeliydin mozaiklerin Seninle maviydi gökyüzüm Çiçeklerim sende yeşerirdi Sen bambaşka bir evren yaratırdın Sularımdan Güneşimden rüzgarımdan Bak! Nasıl da her şey değişiverdi apansız Şimdi bu karanlıklarda yapayalnız Mavi mavi bir resim ağlar duvarlarımdan Ben bir tohumum Al beni toprağa ek yeniden Neredesin hani ne oldun Antik bir kadın başı mıydın Yoksa bir deniz miydin eskiden Yosunların kurudu mu öldü mü balıkların Hani bir Nefertiti yaşamıştı eski Mısır'da Yoksa o muydun sen Hadi, anlat bana neydin Belki de uzak belirsiz bir noktaydın sen Öyküme girmeseydin İnsan bir kere ölür Her gün ölen umutlarımızdır içimizdeki Paramparça olmuş sevgilerdir Her aldanış Yeni bir aldanışa hazırlar bizi Zamanla renkler değişir Donuklaşır anılar Silinir üstümüzden Güzel olan ne varsa Görür içindeki bütün hayallerin olduğunu İnsan yaşarsa. Ve bir gün insan da ölür Çimen gibi yaprak gibi Sarsılır yeryüzü yerinden Devrilen koca bir ağaçtır sanki Durur atışları yorgun kalbimizin El, ayak kesilir Göz ölür, dudak ölür, kan ölür Susar ta içimizde Yıllardır çalan çalgı Bütün teller ses vermez olur Acılar diner Ve bir gün biter bu çirkin oyun Perde iner... | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:20 pm | |
| İnsanoğlu
- I - Ne tuhaftır şu insanlar kimi zincirler içinde hür Kimi esir olmaktan bahtiyar Kimi de benim gibi bin bir şeyi düşünür Ne tuhaftır şu insanlar Kimini yel alır, su götürür Kiminin çilesi sürer mezara kadar Kimi de gününü gün etmeyi düşünür
- II - İnsan insanın kadrini bilmezmiş meğer Anlaşılamadı gitti mısralarım Çünkü; insanlar benim halime güler Bense onlar için ağlarım
İnsan insanın kadrini bilmezmiş meğer Birimiz gülsek, ağlıyor onumuz Bizden kara değilmi geceler Bari karınlık olmasaydı sonumuz
- III - Nice insanlar gördüm ki ben Dudaklarında en ateşli türküler Barış içinde yaşamayı bilmeden Bir savaş meydanında öldüler
Nice insanlar gördüm ki ben Dudaklarında en bayağı şarkılar Ve gözlerinde ihtiras ışığı eksilmeden Birer ilah gibi yaşadılar
- IV - Yarabbi, adaletin bu mu Kuş uçar, yılan sürünür Düşünmek istemem fani olduğumu Verdiğin nimetlere şükür
Yarabbi, adaletin bu mu Yaşayan yaşar, ölen toprağa gömülür Ve hayat sadece bir arzu mu Bizi korkutan ölüm müdür?
- V - Söyleyin ey çizgiden hayaletler Artık ihtiyar olduğumuz gerçek mi? Kaybolan o gamsız saatler Hiç geri gelmeyecek mi?
Söyleyin ey çizgiden hayaletler İn misiniz, cin misiniz Ya siz, ey eşsiz faziletler Fazilet olduğunuza emin misiniz? | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler Çarş. Ara. 26, 2007 10:20 pm | |
| Yokluğun Her Dakika Ölum Demek Gitme Kal
Yokluğun her dakika ölüm demek gitme kal Hasretim daha yüz yıl dinmeyecek gitme kal Yetişir senden uzak yıllardır kahrolduğum Ayrılma hiç yanımdan mahşere dek gitme kal | |
|
| |
| Şiirler | |
|