| Şiirler | |
|
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:24 pm | |
| batık gemilerden çıkarttığım anılarla gidiyorum kol kola yağmurlu dipdiri bir gecenin içiyorum elleriyle gece dilsiz ben sevdasız sönmüş lambaları tüm şehrin âmâ’nın gözleriyle görüyorum sensiz kalbim devasız ve dermansız ah benim aşka dargın kalbim ve karanlığa döşediğim anılarım darağacına çekilmiş umutlarım gözlerimden geçen dip koçanı hayatımın
ikircikli ılık bahara benzer gülüşün seni her zaman sevebilirim yalnızca gel | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:24 pm | |
| biliyor musun? yokluğun koyuyor bana bu sahil kasabasında küçücük bir kır kahvesinde dağ başı yalnızlıklarını yaşarken ruhumda yüreğimi yazıyorum meltemlere
günbatımı kaybederken kalbim / özgürlüğünü karanlığın dağlara yaslandığı saatlerde bırakıp ta neden gittin denizlere gözlerini yakamoz yakamoz parlıyor şimdi | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:24 pm | |
| Önceleri delikanlı genç kızı gözlerinin mavisinde gömmek ve unutmak istedi. Çünkü ıssız mercan adalarında yaşayan denizkızıydı o delikanlı için. Onunla her karşılaştığında birbirlerinin gözlerinden yansıyan ıştıların boşlukta kesiştiği odak noktasında; vurdu yüreği yüreğine demir attıkça kızın gözleri. Doğaya can veren güneşti. Hayallerinin muştusuydu. Dört mevsim masmavi gözlerinde intihar kulaçları atmak. Yurtsuzdu bu şehirde. Boğarken hep bir kırkikindi umutlarını bir garipsiliğin ortasında yürürdü sırılsıklam çöngül bulvarlar aşarak. Onu kıza çeken ayakları vardı. Onu kendi silahıyla vurmak, hücrelerinde yarattığı anaforlarda boğmak istedi; ama beceremedi. Gökyüzünde uçan beyaz martılar kadar uzak değildi yüreğine biliyordu bunu. Ona unut diyorlar nasıl unutabilirdi ki yatağına uzanmış bir nazlı dere gibi aktıkça yalnızlığına. Gece gibi saçları daracık omuzlarına inerken uzun kirpikleri arası gülen gökçe gözleri vardı. Yüreğinde bir ateş üşürken cehennem gibi gecede yalancı bahardı hoyratlığının dallarına konan. Kösnül akşamlarda ay dolun okyanusta… Yıldızlara inat Dolunay hep çırçıplaktı. Çakırdı gözleri. Bir su perisiydi. Girdi kollarına aslında o mutluluk meleği. | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:24 pm | |
| dışarıda hafif bir esinti sallıyor yaprakları aklım karışıyor bağlantılar kopuyor kafamın dar sokaklarında usulca ezgileniyor yüreğimin tınısı mızrap değdikçe / yarama
canım eskisi gibi görmek istemiyor hayal etmek yetiyor çakmak çakıyor gözlerin düşündükçe beni
bizim için bunca güzellik bizim için baharda açar çiçekler masmavi gökyüzü ve serçeler
velhasıl usulca gelir esinti fırtınadan önce
ey beni uzakta bekleyen dilber âşık olmak ne güzel | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:25 pm | |
| Eski bir şarkıdır benim yalnızlığım-
Sevmek seni yalnızlıktı Binlerce yıldız arasında Durdu hep gökyüzünde Bilmezsin sen…Ah Bilemezsin dün gece Sensiz nasıl soldu… | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:25 pm | |
| sen sevda yorgunu gecesin karanlığın koynundan düşe giren ve güneşi doğduran puslu bahara penceremde... | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:26 pm | |
| El vardır pamuk toplar Tütün kırar, cıvata sıkar El vardır kalem tutar
El vardır ne sabun Ne de su temizler
El üretirse, alın teri silerse Teriyle, tozuyla, kiriyle güzeldir | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:27 pm | |
| bileğimi bileğine bağla kelepçeyle uzatalım sevgiye elele
yoksan ve yoksunsam sevgisizlikten yokum yoksun gezegende | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:27 pm | |
| eylül güzelliğinde aşkımız dolunay gizemli eylül akşamları sonat gibi yayılır geceye gece dedimse eylül gecesi hem hoyrat hem dingin eylül dedimse sarı, mor kızıl ve turuncu saçlarını geceye savurmuş…
yaz bitmiş kuşlar yavrusunu uçurmuş kasabaya sessizlik düşmüş bana sensizlik hazan rüzgârlarıyla dağılmış yüreğim maviye tutunmuş kızıllığın ufkunda gece iner gün biterken bağbozumu esinleri saçlarımı uçuruyor tüm duygularım uçuşuyor sana doğru
ve ben günbatımı kör olmuş gözlerimle sana doluyorum sana boşalıyorum vuslat çığlıklarıyla ve / sen istesen de istemesen de her yıl buluşacağız eylül de her yıl yeniden yaşanacak bu sevda dolunay gizemli eylül akşamlarında coşkuyla akan ırmaklar gibi biliyor musun? gelirken yaz akşamları zamansızdı gidişin eylül’den önce | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:27 pm | |
| Sana Cemre düşmüş sabahlardan Çiyi üzerinde bir tutam Bahar derleyebilseydim Sana bu güzel geceden Bir uyku verebilseydim
Bakışların kadar taze dururdu Yastığımın üstünde Eylül kokulu akşamlar
Elime kır çiçeklerini alıp Koşabilseydim yanına senin Kar yağarken düşlerine ateş olup Isıtabilseydim üşüyen hayallerini
Bir ay yakamozunda yağardı Buğulu gözlerinden Eylül’ün Pencereme damla damla Büyülü geceler… | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:27 pm | |
| Bir Eylül serpildi Ela gözlerinden Şehrin kaldırımlarına Aşkın ateşi düştü geceye
Dün bir gece indi Gökyüzünden odama Dün geceleyin Turuncu bir gökyüzü getirdi
Şehrin bozkırlarından Doldu içime Eylül kokusu Ve uçurumların korkusu
Ve… Kırmızı bir kanı taşıyan Gürültülü bir damardan geçer gibi Dün bir gece bağrımdan Sökülüp gitti sabaha
Mıh gibi çakıldım Yine sensizliğin voltasına | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:28 pm | |
| Özlemin yağmurlarla Özdeşleşti gayri Yağmur yağdı ben yürüdüm Ben yürüdüm yağmur yağdı Üstümden karabulutlar geçti Beni seçti bu gece
Uzakta bir şehrin Bilmediğim bir yerine Özlem yağdı lapa lapa
Ellerimde kar soğuğu Yüreğimde çoban ateşi Gözlerimde bir Eylül Gözlerimde gözlerin Ben yürüdüm Yağmur yağdı ince ince Bir çığlık, bir yokluk Bir hüzün indi bu akşam Sensiz kirpiklerim üstüne
Üşümüş bir ardıç kuşu Düştü daldan geceye Zemheri vurmuştu Yalnızlıktan bağrına | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:28 pm | |
| şimdi sen uzaktasın ya bir eylül çiziyor gözlerim duvara
masada yarım şişe anı ılgıt ılgıt bir akşam düşüyor ıslak kaldırımlara
sessizce üzerime çektiğim gecelerde kurşuni bulutlara sakladım gözyaşlarımı
vapurdumanı renginde bir eylül karşı kıyıda sisler arasında ben miyim? hançeri belinde intihar mektubu cebinde hırçın bir ırmak gibi akıyorum kapkara geceye | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:28 pm | |
| Rüzgâr gibi esti Geldi geçti bu sevda İtti bizi ayrılığın kıyısına
Gece bitti, gündüz bitti Geriye ne kaldı…
Yapraklar döküldü, yapraklar yeşerdi Mevsimler gelip… Geçti üstümüzden Göğsümüzde çıktı orman yangınları Yangınlar söndü… Umutlar tükendi Bir acı demlendi üşüyen yüreklerimizde…
Katil bir ayrılık girdi araya Gece bitti, gündüz bitti Geriye ne kaldı… Sele kapılmış bir sevdadan başka | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:28 pm | |
| aşkı yaşadık ama başaramadık
bunca yaşananlardan sonra sen kapıyı çarpıp gidemezsin geldiğin şehre
sen elinde rakı kadehleri gözlerimin içine baka baka eskimiş bir şarkı yalnızlığına hapsedemezsin ruhunu
yaşadıklarımızı silip atamazsın arkanı dönüp de gidemezsin lakin yalvarsam da biliyorum taş basıp yüreğine gideceksin beni senden çalan gecelere
ah benim kara gözlüm sarhoş gecelerin seher yıldızı deli yürekli korkusuz kız birazdan kalkacak son otobüs gözümde iki damla sen görmeyeceksin bilmeyeceksin yüreğimin lime lime olduğunu sahte gülücüklerle uğurlayacağım bir şehir yıkılacak olduğu yere sen bilmeyeceksin arkandan el salladığımı ve dinlediğim ilk meyhane şarkılarında gözlerini tanıdığımı yiğittin merttin harbiden
sanma ki fırtınalar kopmayacak yağmurlar hiç yağmayacak gittiğinde güneş hiç doğmayacak şehrin üstüne unut bu şehrin sokaklarında benimle gezmediğini son kez arkana bakmadan git yasak aşkın topuk sesleriyle dört duvar arasına sıkıştırdığın zevkleri gözbebeklerine yükleyerek git bir ölü cesedini arar şehrin dar sokaklarında şimdi sensiz | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:28 pm | |
| Sen aniden çekip gittin Bir gece yarısı gözlerim boşlukta kaldı Tıpkı yıldızlar gibi Sokak köpekleri gibi mahzun hissettim kendimi Cam kırıkları gibi savruldum karanlığa Açmadı güz gülleri gönül bahçemde Hüzün yağdı sensiz gündoğumlarına Sensiz dinledim gece yarısı şiirlerini medcezir’den Sensiz mırıldandı dudaklarım aşk şarkılarını Çekip gittin neden? Vefasız sevgili… Neden? Kim bilir şimdi gecenin bu saatinde kiminlesin Neredesin kaçkın saatlerde Hangi mevsimdesin Sen gittin ışıkları söndü odamın Boynumu büktün de gittin Gecelerin koynuna yetim kodunda gittin Gittin gözlerime zemheri yağdı Ellerim koynumda kaldı başım darda Beklerim bir başıma boynum bükük Bir ben beklerim seni bir ben çaresiz Neredesin söyle vefasız... | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:30 pm | |
| Ben, yüreği Gözyaşıyla yıkanan, Bahtının rüzgarına kapılmış, Ben, tutkuyla seven Deli, ben divaneysem,
Gökyüzünden Ve gözlerimden Umutlarım üzerine Dökülen damlalar altında
Ben, Islak bir yürekle, Buğulu bir gözle, Üşüyen bir elle,
Ve ben, Mürekkebi bitmiş bir kalemle Gözyaşıma batırıp batırıp Yazıyorsam
Bir kır kahvesinde Sırılsıklamsam aşkınla Söküp alıyorsam Yüreğini göğsünden Buram buram özlüyorsam
Bil ki, gittin gideli Yüreğine düşen yıldırımla Bir tarafı parçalanmış ağaç gibi, Yaralı ve yalnızım…
Yüreği gözyaşıyla yıkanan Biri varsa o, benim O, benim bil ki… Gittin gideli Yüreği gözyaşıyla arınan | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:32 pm | |
| hey aşk! ressamın fırçasıyla anlattığı çizgilerin ötesinde ozanın dizelerinde yaşamın tam içinde çözülemeyen nesin? | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:32 pm | |
| hey saki / nerede kaldın yalnızlar çoğalmadan gel bak / yıldızlar parlak ay dolun / gece eylül hava dupduru efkârım var / boğazım kurudu
hey meyhaneci nereye daldın / baksana ben tahta masada yorgun tahta masada ben solgun hadi çabuk ol koyaklarına çekildim yine kadehlerin.
düşmüşüm ben bu derde getir meyhaneci ilacım nerde
kadehimde gül kokluyor orospunun gülüşüyle gülüyor boğuyor içinde beni bu gece aslan sütüyle ılgıt ılgıt tutkusuzluktur / en kötüsü sevginin korkularımdan kayan yıldız kadehime düştü gözlerin gözlerinle dipçiklendi yine kadehlerim ah benim yorgun ve yorgansız gecelerim. aşk derinlerdedir / uzanamadığımız aşk bulaklardadır / içemediğimiz…
düşmüşüm ben bu derde hani meyhaneci ilacım nerde | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:32 pm | |
| havada bir telaş üşütücü sende nar kırmızısı gülüşler gazel savurmakta günler
güneşimle ısıtıyorsun düşlerini bir kadırgaydı utangaç yalnızlığın gözlerime sığınan dudaklarımızda bir asma kilit gözlerinle konuşuyorsun sınava girecek bir talebenin heyecanım kalbinde senin hüzünlerinle bakıyor şu masum bakışlı kız Tanrım galiba bu ilk aşkım gittikçe sahipleniyorum seni çakmak çakan gözlerini
benim güneşimle ısıtıyorsun düşlerini közlenmiş kestane kokusunda gece sokaklarda yayla ayazı dilimde tütün acısı düşünürken beni bana getirir tüm yollar seni rüzgârım uçuruyor siyah saçlarını akortsuz bam teliyim uykularında ayak sesime alışkın karanlıklar gözlerine getirir yağmurlar beni sahipleniyorum yanağındaki gamzelerini
güneşimle ısıtıyorsun düşlerini yapraklar dalından düşüyor vuslat rüzgârları esen bu hazan içime gam gözlerime gözlerini çiviliyor bir akşam şerefine açılıyor tüm şampanyalar yokluğunla ısıtıyorum yatağımı siyah gözlerinin uğruna yağ yağmur pencereme damlalarında göreyim akşamın gözyaşlarını geceye asıyorum şimdi okşadığım o simsiyah saçlarını aşk şarabını dudaklarında tattım tuzağına düştü senin gözlerim
hücrelerimi öldürüyorum koyu bir akşamda yüzünü çiziyorum duvarlara gözlerini koyuyorum yağmurun her bir damlasına çatlak bir kayadan gözyaşlarındır sızan hayatı tozpembe gözlerinde gördüm soluğun dağ yeliydi yağmurlar boşaldı bulutlardan dinledim sesinde arzuhalimi uğulda rüzgâr hoyratça çiy düşmüş baharlara | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:33 pm | |
| bu gün denize girdim ilk kez seninle güneşin kavurduğu kumlara uzandık sere serpe birlikte yandık rüya gibi bir yaz geçti / şehirden sessiz çığlıklarla
yaralar kabuk bağlar şimdiden sıcak yaz gecelerinde ağız tadıyla sevişemeden tendeki yangın sönmez bir güneş tortusudur yaz aşkları aslında güzle birlikte savrulan yüreğimize bıraktığı en güzel taçlarla hardal renginde yaz akşamlarında bir gece soyunur sahile dudaklarımızda güneşin bıraktığı yangın soluksuz öpüşlerimizdir gözlerin bakışlarımda kaybolur en güzel bakışlarımla bakarım yapamazsın bir tanem bensiz ılık bir rüzgâr okşar saçlarını masmavi dalgalar çeker gözlerini balıkçıların dönmediği ummanlar da güzle birlikte eskiyen yazlara | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:33 pm | |
| ey beni taraça da bekleyen dilber
biliyorum içindeki aşktır usulca akar
ay parçalanır gözlerinde | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:33 pm | |
| çek git vefasız… aşk mangal gibi yürek ister senin küçücük yüreğine sığmadı bu sevda tek kurşunla bir seferde vur da git bitsin bu veda yüreğim düştü ateşle pusuya
çek git bir ömür devrilir bir sevda tek kadehte yıkılsın bu gece
çek git sessizce… içimde bir yürek varsın yansın her gece sevgisizse sevda yaşanır biter inan bir gece çek git korkaklar gibi sen yalnızlıkların yazanıyım ben… | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:33 pm | |
| serin suların çavlandığı yaylalar kadar genişti yüreğin içinden öte sevdim kırılgan şafaklarda ben seni gözyaşlarımı içime akıttığın zamanlarda bile başın göğsümde ağlarken sildim gözyaşlarını üveyik oldum kondum çayır çimenlere bulaklarından içtim kana kana yorgun keşiştim dinlendirdin kollarında yol verdin at sürdüm gelincik tarlalarından yüksek tepeli dağlarına en kuytu vahalarına adı bilinmedik uçurumlarda açan beyaz bir papatyaydı aşkımız
ah cennetin kızı saadet değdiğin yerdeydi evcilleşmemiş kısrağım sürülmemiş toprağım batmayan güneşim bitmeyen hasretim kadınım sen ne zaman gül desenli pembe yastığımıza başını koysan bir pencere açılır gök kubbede bil ki cennetten elma bahçelerine… | |
|
| |
AzraiL Site Sahibi
Mesaj Sayısı : 5051 Yaş : 34 Kayıt tarihi : 17/04/07
Özellikler Rep: (1907/1907)
| Konu: Geri: Şiirler C.tesi Ara. 29, 2007 10:34 pm | |
| Boynunda altın bir gerdanlıkla göz kırparak geçiyor can çekişen bir ikindi Eski rumevlerin çiçekli penceresinden turuncu kızıl yansımalarla günün heyecanını ve üşengeçliğini Korkularını ve sevinçlerini geceye taşıyor beyaz bir güvercinin kanatlarında Boynunu bükmüş ağaçlar Askere giden gençlerin taşkınlıkları Mahallede kavga eden kadınlar Çöp tenekesini karıştıran çocuklar Taş fırından yayılan taze somun kokusu Ve ağlarıyla birlikte terlerini de denize bırakan balıkçılar Ve günlük yaşamın akışında sürüklenip giden kalabalıklar Serseriler Çalgıcılar Kötü adamlar / bahtsızlar ve Bahtı kötü kadınlar Kötü mallar Kötü mallarla dolu tezgâhlar Kaldırımlar / kabadayılar Bu güne mutluluk katan elele tutuşmuş âşıklar Ve içimde patlayan bombalar. Uzak bir denizi andıran gözlerinde acemi bir yüzücüyüm Boğuluyorum vurgun yemiş sünger avcısı yüreğim avuçlarında Her bakışta gözlerinde yeniden doğuyorum akşamın gurubunda Ve yaklaşmakta olan tanrısal bir akşamın büyüsünde lanetleniyorum Tutuklanıyor yüreğim bir hayalde gün oltasını toplarken yavaş yavaş Gözlerimi çekiyorum denizin dibinden Sen gözlerinde mavi bir deniz tutuyorsun Bense gözlerinde rotasız bir kaptan Biliyormusun? Boğarken hep bir ikindi hüzünlerimi Gözlerini tanıyalı içim üşümüyor artık İkindi güneşi gibi tenime gülüşlerinin Sıcaklığı vurdukça… | |
|
| |
| Şiirler | |
|